Geçmişte nükleer denizaltıların cirit attığı, kontrol noktası olarak da kullanılan Portsmouth Askeri Tersanesi’nin yakınlarında bulunan Juliet Marine Systems’ın hangarı, “yaratık” benzeri bir tekneyi barındırıyor. Yarasayı da andıran tekne, katamaran gibi dursa da, suya indirildiğinde ve tam güçte çalıştırıldığında adeta yüzmüyor, uçuyor. Amerikalıların radara yakalanmayan hayalet uçaklarını da andıran “Ghost”, her biri 2 bin HP gücünde iki türbin motor sayesinde su üzerinde şahlanıyor.
‘Kahve içebilirsiniz’
Teknesini “denizlerin saldırı helikopteri” olarak niteleyen Sancoff, Ghost’un kıyı savunması ve anti-terör görevlerinde rahatlıkla kullanılabilecek çevikliğe sahip olduğunu, hatta deniz korsanlarının püskürtülmesinde bile görev alabileceğini söylüyor. Ancak Sancoff’a göre tekne öyle yumuşak bir sürüşe sahip ki, istenirse içinde oturup rahatlıkla kahve yudumlamak bile mümkün olabilir.
Ghost’u “bebeği” olarak gören Sancoff, teknenin alüminyum ve paslanmaz çelikten imal edildiğini, manyetik özelliği bulunmadığından sonar ve radara yakalanmadığını, sinyal vermediğini belirtiyor. Sancoff, Okyanusta 30 gün boyunca farkedilmeden yol alabilir, gözlem ve dinleme yapabilir, gerekirse operasyon yapar ve farkettirmeden kaybolursunuz. Bunu yapabilen bir Ordu ya da hükümet yok şu an” diyor.
Babası eski bir asker olan Sancoff, tekneyi yapmaya, 2000 yılında bir Amerikan Deniz Kuvvetleri’ne ait askeri gemiye Yemen’de düzenlenen intihar saldırısı sonrasında karar vermiş. Şirketin adı olan Juliet ise, geminin batırıldığı tatbikatın adı.
