Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Suriye ile sıkıntıların ardından Ro-Ro seferlerinin Türk ekonomisi için hayati bir rol oynadığını belirterek, "Ancak, henüz arzu ettiğimiz taşıma kapasiteye ulaşmadıysak da, bu hatlar ihracatçımızın cankurtaran simidi olmuş ve aksamadan düzenli seferlerini yapmaktadırlar" dedi.
Aşut, yaptığı açıklamada, Mersin iş dünyası olarak Mersin-Mısır ve Mersin/Taşucu- Beyrut Ro-Ro seferlerini organize etmeleri ve bu işin üzerine düşmelerinin Suriye'de yaşanan sıkıntılardan çok daha önceki bir tarihe gittiğini kaydetti. Türk ihracat firmaları olarak lojistik maliyetlerinin rekabeti belirlediği günümüzde sadece belirli nakliye modlarına bağlı kalamayacaklarının altını çizen Aşut, "Ro-Ro, hem tekerlekli araçların sınırlarda yaşadığı gümrük sorunlarını ve aşırı beklemeleri önlediğinden hem de maliyet avantajlarından dolayı ihracatçı firmalara büyük avantajlar getirmiştir. Mersin-Trieste Ro-Ro hattı yıllardır etkin bir şekilde çalışmakta ve ürünlerimizi Avrupa'nın göbeğine indirmektedir. Mersin-Port Said ve Mersin-Tripoli Ro-Ro hatları ise ihracat tırlarımızı bölgeye taşırken, yolcu da taşıyarak insan gidiş gelişlerini sağlamaktadır. Özellikle Suriye'deki sıkıntılardan sonra kapanan gümrük kapıları Mersin'in bu çalışmalarının ve bu konudaki ısrarının ne kadar yerinde olduğunu göstermiştir. Tam anlamıyla yeterli olmasa da tıkanan ticaretin ve ihracatımızın önünü açması bakımından bu hatlar Türk ekonomisi için hayati bir rol oynamıştır" dedi.
Mersin iş dünyası olarak, gerek Ekonomi Bakanlığıyla gerekse Ro-Ro firmaları ile sürekli irtibat halinde olduklarını vurgulayan Aşut, hatlara daha kapasiteli ve daha hızlı giden Ro-Ro'lar eklemeye çalıştıklarını ifade etti. Özellikle sınır kapılarının kapanmasıyla Mersin limanlarında bir yığılma olacağını bildiklerini ve tedbirlerini buna göre aldıklarını açıklayan Aşut, "Neticede Suriye'deki sıkıntının ne kadar süreceği belli değil. Mersin iş dünyası olarak, konu ile ilgili tüm odalar, sivil topluk kuruluşları ve sektörle sürekli irtibat halindeyiz. Hedefimiz Mersin-Trieste arasında çalışan nitelikte Ro-Ro'ları bu hatlara eklemek olacaktır. Bizim için maliyetler kadar, zaman da önemlidir. Hatların artan yoğunluğu yeni Ro Ro firmaları için bu hatları daha cazip hale getirmektedir. Bu anlamda ilk hareket eden firmalar kazançlı çıkacaktır" ifadelerini kullandı.
Henüz arzu ettikleri taşıma kapasitesine ulaşamadıklarını ancak bu hatların ihracatta Cankurtaran simidi olduğunu ve aksamadan düzenli seferlerin yapıldığını belirten Aşut, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Sadece Temmuz 2012'de Mersin-Port Said hattında toplam düzenli 6 sefer gerçekleşmiş ve tekerlekli araçlara ek olarak ciddi anlamda yolcu taşıması da yapılmıştır. Temmuz ayında bu hatta 879 Tır, 40 iş makinesi, 5 otomobil ve 709 yolcu taşınmıştır. Bu hat sadece Mısırla sınırlı olmayıp, Afrika hinterlandına, Süveyş bağlantısı ile Arap Yarım Adası ve Körfez ülkelerine kadar uzanan bir bölgeye ulaşmamızı sağlamaktadır. Öte yandan, Mersin-Taşucu limanımızdan Lübnan'ın Tripoli limanına iki ayrı firma ile düzenli Ro-Ro gemilerimiz seferlerine devam etmektedir. Taşucu-Tripoli arasında sadece Temmuz ayında 14 sefer yapılmış ve toplam 319 Tır, 520 otomobil ve çeşitli araç ve 2624 yolcu taşınmıştır. Diğer hatta olduğu gibi bu hatta da sadece Lübnan değil, Ürdün ve Körfez ülkelerine ulaşılmıştır, yani Suriye sıkıntılarının ekonomimize zarar vermesi Mersin'in bu girişimiyle by-pass edilmiştir."
Mersin'in sadece kendi ile sınırlı bir liman kenti olmadığının üzerinde duran Aşut, "Mersin, Gaziantep'ten Adana'ya, Konya'dan Kayseri'ye, Karaman'dan Kahramanmaraş'a kadar Türkiye'nin yeni üretim merkezini dünya ile buluşturan bir kenttir. Mersin olarak bu akışın kesilmesine izin vermeyeceğiz. Türkiye'nin yükünü taşımaya devam edecektir" ifadelerini kullandı.
