Ülkenin, Fransız sömürgesi olduğu dönemdeki başkenti Saint Louis ya da diğer adıyla Ndar, mimarisiyle Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) Dünya Mirası Listesi'nde de yer alıyor.
Avrupalıların Batı Afrika'da kurduğu ilk şehir olarak bilinen tarihi Saint Louis kenti, kervan ticareti döneminde Faslıların geçiş güzargahında bulunuyordu. Şehir, tarihte altın, Arap sakızı, Fildişi ve köle ticaretiyle öne çıkıyor.
Fransızların da ticarette etkin biçimde kullandığı Saint Louis, Senegal'in bağımsızlığını elde etmesinin ardından turistlerin ilgi gösterdiği kentler arasında bulunuyor.
Saint Louis'te tarihe yolculuk
Ortasından geçen Senegal Nehri dolayısıyla "Afrika'nın Venedik"i olarak adlandırılan Saint Louis, minaresinde saat ve çan bulunan dünyanın ilk ve tek camisi Büyük Cami'ye de ev sahipliği yapıyor.
Kentteki sömürge döneminden kalma binalar, evler ve dini yapılar ziyaretçileri adeta tarihte yolculuğa çıkarıyor. Saint Louis, akşam hava karardığında, ışıklandırılan köprüsüyle "ışıltılı" bir şehir halini alıyor. Yerli ve yabancı turistler ayrıca sayıları bir hayli fazla olan ara sokaklardaki yerel sanatçıların atölyelerinde ve tezgahlarında, Afrika'ya özgü el sanatlarının farklı örneklerini de görebiliyor.
Turizmin yanı sıra balıkçılık da bölgede yaşayan halk için önemli geçim kaynağı. Renk renk, desen desen süslenen balıkçı teknelerinin yer aldığı sahil, şehre gelen ziyaretçilerin uğrak mekanları arasında bulunuyor.
Afrika'nın en büyük caz festivali
Saint Louis ayrıca, Afrika'nın en büyük caz festivaline de ev sahipliği yapıyor. 20 Mayıs'ta başlayan ve bugün sona erecek "23. Uluslararası Saint Louis Caz Festivali"ne, bu yıl da çeşitli ülkelerden çok sayıda grup katıldı. Renkli görüntülere sahne olan festivale gösterilen yoğun ilgi nedeniyle şehirdeki otellerde yer kalmadı.
İlk olarak İkinci Dünya Savaşı sırasında şehre gelen ABD'li askerler sayesinde caz müzikle tanışan Senegalliler, Batı Afrika'nın en büyük müzik etkinliklerinden birisi olan Uluslararası Saint Louis Caz Festivali'ni 1992 yılında düzenlemeye başladı. Sadece Afrikalılar'ın değil, Batı'nın ve Asya'nın da ilgiyle takip ettiği festivale, her yıl on binlerce yerli ve yabancı sanatsever katılıyor.
Çok sayıda grubun performanslarını sergilediği festivalde, çeşitli etnik ve yöresel gösteriler de gerçekleştiriliyor. Gündüz düzenledikleri gösterilerle konuklara kendi kültürünü tanıtan Senegalliler, akşamları da konserlerde değişik kültürlerin caz müzikle harmanlanmış halini izleme fırsatı buluyor.
