Mısır Ulaştırma Bakanı Danışmanı Ahmed Emin, geçtiğimiz günlerde Arabia TV'de yaptığı açıklamada Türkiye ile ticaret anlaşmasının yenilenmemesi yönünde karar alındığını söylemişti.
Mısır Ulaştırma Bakanı Hani Dahy de alınan kararı destekleyerek, anlaşmanın Mısır'a ciddi bir kazanç sağlamadığını savundu.
Bunun üzerine TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, anlaşmanın kaldırılmasının, Türkiye'den çok Mısır'a zarar vereceği yönünde açıklamalarda bulundu;
"Ro-Ro anlaşmasının kaldırılması Mısır'a zarar verir"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Mısır'ın Türkiye ile Ro-Ro seferleri anlaşmasını yenilemeyeceğine yönelik haberle ilgili olarak, "Bu tip uygulamalar, Türkiye'den çok Mısır'a zarar verir. Kendi ayaklarına ateş etmiş olurlar" dedi.
Büyükekşi, TİM İhracat Eğilim Anketi'nin temmuz-eylül dönemi (3. çeyrek) sonuçlarını ve Ekim-Aralık dönemi (4. çeyrek) beklentilerini açıklamasının ardından, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Rusya ile AB geriliminin Türkiye'ye etkilerine ilişkin bir soru üzerine Büyükekşi, AB'nin Rusya ile arasında bir takım sıkıntılar olduğuna ve şu anda Rusya'nın AB üyesi ülkelerden gıda maddeleri ithal etmeme kararı aldığına değindi.
Letonya ve Estonya'nın durumdan rahatsızlık duyduğunu, çünkü iki ülkenin de ticaretinin önemli bir kısmının Rusya ile olduğunu aktaran Büyükekşi, bu konudaki belirsizliğin ihracatçıları rahatsız ettiğini ancak diğer taraftan bunun bir fırsat olduğunu belirtti.
Büyükeşi, "Rusya Ekonomi Bakanı bir ay önce İstanbul'a geldi. AB'den boşalacak alanı biz doldurabilir miyiz diye bir ümit ve gelişme var. Bununla ilgili 80 tane firma akredite edildi" diye konuştu.
Büyükekşi, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın Rusya ile imzaladığı anlaşmanın bu ülkeye süt ve süt ürünlerinin ihracatına etkisinin 2015 yılında görüleceği dile getirdi.
İhracatın kolay bir işlem olmadığını, orta ve uzun vadeli süreçte gerçekleştiğine dikkati çeken Büyükekşi, "Bu ortalama 60-90 gün sürecek bir işlem. İnşallah önümüzdeki aylarda bunun etkisini daha rahat görürüz" dedi.
"İran'ın Türk tırlarından ücret talep etmesi sıkıntı oluşturdu"
Eximbank'ın uzun vadeli yatırıma yönelik kredi vermediği için yatırımcıların şikayetçi olduğuna ilişkin bir soruya Büyükekşi, "Onu biz de zaman zaman gündeme getiriyoruz ama Eximbank'ın buna karşı verdiği cevap 'Biz ihracatı finanse ediyoruz, yatırımı etmiyoruz' oluyor. Bunun için Türkiye'de Sınai Kalkınma Bankası var, Kalkınma Bankası var. Dolayısıyla orta ve uzun vadeli yatırımların onların işi olduğunu söylüyorlar" yanıtını verdi.
Büyükekşi, bir soru üzerine, İran'ın Türk tırlarından ücret talep etmesinin sıkıntı oluşturduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin hiç bir ülkeden tırların geçişiyle ilgi bir ücret talep etmediğini söyledi.
Mehmet Büyükekşi, şunları kaydetti: "İran'ın bizim tırlarımızdan talep ettiği ücret, ihracatımızda olumsuz etki oluşturuyor. Ama Türkiye de buna mütekabiliyet karşılığında aynı şekilde İran tırlarından geçişte alınacak para talep etti. Buna karşılık İran rakamı tekrar iki katına çıkardı. Biz burada olumlu bir gelişme olacağını bekliyoruz. Çünkü taşımanın yüzde 80'ini İran, yüzde 20'sini Türk tırları yapıyor. Bu rakamlar özellikle bizim toplam maliyeti düşük olan ihraç mallarında navlun maliyetini olumsuz etkiliyor. Bazı mallar var ki bir tırın değeri 10 bin dolar. Bunda alınacak 700 dolarlar, 1.000 dolarlar neredeyse yüzde 10'a denk geliyor. Bu da bize olumsuz etki yapıyor. Şu anda bu İran tırlarına da aynısı uygulanınca bu denkleşti."
Uluslararası Nakliyeciler Derneği'nin (UND) Azerbaycan'da Hazar Denizi üzerinden Ro-Ro seferleriyle Türkmenistan'a gitmek üzere bir takım görüşmeler yaptığına değinen Büyükekşi, "Bunlar da önümüzdeki dönemde bize hem zamanlama hem de maliyet olarak olumlu katkı sağlayacak. Beklentimiz İran tarafının yumuşama gösterip bunu kaldırması. Ardından da Türk tarafının bunu kaldırması. Ticaretin önünde bu şekilde sınırların oluşturulmaması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Büyükekşi, Mısır'da bir gazetenin "Mısır'ın Türkiye ile Ro-Ro seferleri anlaşmasını yenilemeyeceğine" ilişkin haberi hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Gelişmiş ülkelerde ticaret ve siyaset ayrı gidiyor. Türkiye'nin siyaset yaptığı ülkelerde de bunun böyle olması gerekiyor. Burada özellikle az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde zaman zaman bu ve benzeri sorunlarla karşılaşabiliyoruz. Burada Mısır ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilere bakıldığında özellikle Türklerin Mısır'a çok büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.
Türklerin orada 2 milyar dolar değerinde yatırımı var. Bunların tamamı Mısır'ın iç piyasasına değil, Mısır'da üretim yapıp, istihdam oluşturup ihracat yapmak üzere yapılmış yatırımlar. Onun için bu tip uygulamalar, Türkiye'den çok Mısır'a zarar verir. Kendi ayaklarına ateş etmiş olurlar. Çünkü oradaki yatırımcılar tamamen Mısır'ın ekonomisine ihracat olarak olumlu katkı vermek üzere kurulmuş şirketler."
Türkiye ve Mısır arasında Mart 2012'de Körfez ülkelerine gıda malzemeleri, elektronik cihazlar, tekstil ürünleri ihracatını kolaylaştırmak amacıyla, Mısır'ın limanlarının kullanılmasını içeren 3 yıllık anlaşma imzalanmıştı. Anlaşmanın süresi gelecek yıl 29 Nisan'da sona erecek.
