30 Nisan 2024
  • İstanbul13°C
  • Ankara12°C

SİVİL HAVA DEVRİYESİ GÖREV BEKLİYOR

İçişleri Bakanlığı Afet Bölge Koordinatörlüğü verilerine göre, Türkiye'de 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999'da yaşanan iki büyük depremde toplam 18 bin 374 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi de yaralandı.

Sivil Hava Devriyesi görev bekliyor

24 Ağustos 2015 Pazartesi 12:44

Depremler bize büyük acılar yaşatırken, böylesine ciddi afetler karşısında ise ne kadar eksiğimiz olduğunu gösterdi. Olası ve beklenen büyük İstanbul depremine karşı hazırlıklı olup olmadığımız konusunda akıllarda hâlâ pek çok soru işareti bulunuyor. Özellikle başta ABD ve Kanada olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde kurulan, ‘Sivil Hava Devriyesi' konusunda hâlâ adım atılmaması da ciddi bir problem olarak gösteriliyor. Neyse ki, bu alanda hazırlanan proje bir büyükşehir belediyesine sunuldu.

17 Ağustos depremi hiç kuşkusuz, arama ve kurtarma organizasyonları yapısının tamamen değişmesine ve yıllarca ihmal edilmiş organizasyonların devlet ve kamu desteğiyle gelişmiş devletler seviyesine ulaşmasına acı bir vesile oldu. Bu gelişimin en önemli dama taşı AKUT'un liderliğinde resmi organizasyonlar ile sivil toplum örgütleri zamanla birikimlerini üst seviyelere çıkardı ve kalite artışı sağlandı. Ancak hâlâ ‘arama-kurtarma operasyonlarının hava desteği konusunda durumumuz nedir?' şeklinde bir soruya cevap vermekte zorlanıyoruz. Profesyoneller, arama eyleminin tamamen farklı, kurtarma eyleminin de başka bir uzmanlık alanı olduğunu belirtiyor. Özellikle askeri operasyonlarda faaliyet yapan personelin ekipman ve teknoloji seviyesi çok yüksek olduğundan, operasyon icra edilen alanların ve rotaların önceden biliniyor olmasından, arama eyleminden ziyade daha çok kurtarma eylemi gerçekleştiriliyor. Bu yüzden askeri faaliyetlerde neredeyse sadece helikopter kullanılıyor. Kurtarma operasyonları ise yürütülen çalışmanın yüzde 90 gibi bir oranıyla tamamını kapsıyor. Kurtarma eylemi de ancak helikopterle yapılabiliyor.

YAZICIOĞLU KAZASI UNUTULMAMALI

Ne yazık ki, kurtarılacak personelin yerinin bilinmemesi durumunda aranması ve bulunması konusunda ülkemizin ciddi zafiyetleri devam ediyor. Bunun en acı örneklerinden biri de hiç kuşkusuz Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle sonuçlanan helikopter kazası. Bu konudaki en büyük zafiyet ise arama-kurtarma eylemlerinin belkemiğini oluşturan silahlı kuvvetlerin, askerî operasyonlara uygun sistemlerin aynısını, yani sadece kurtarma ağırlıklı helikopter esası ile sivil afet olaylarında arama faaliyetini gerçekleştirmesinden kaynaklanıyor.

Öğretmen Pilot Oben Oğultarhan, gelişmiş ülkelerde arama-kurtarma organizasyonlarıyla ilgili ciddi yapılanma oluşturulduğunu söylüyor. Sivil arama kurtarma ihtiyaçlarının askeri yapıdan çok daha farklı olduğunu fark eden gelişmiş ülke organizasyonlarının, sivil toplum kuruluşlarını destekleyerek, ülkelerinde ‘sivil hava devriyesi' organizasyonunun oluşmasını sağladığını anlatan tecrübeli pilot, belediye sınırlarında 600-700 metrelik küçük toprak pistler ve tek motorlu küçük uçakların bu organizasyonlar için yeterli olduğunu dile getiriyor. Deneyimli pilot, organizasyona diğer uçak sahipleri ve amatör havacılarla oluşturulacak ‘amatör-genel havacılık pilotları' desteğiyle daha aktif yürütülebileceğine dikkat çekiyor.

AFAD KURABİLİR

Pilot Oğultarhan'ın verdiği bilgiye göre, Amerika'da CAP, Kanada'da CASARA ve İngiltere'de UKCAP gibi sivil organizasyonlar, ülkelerinin silahlı kuvvetlerinden ya da devletlerinin ilgili birimlerinden uçak, malzeme ve tesis desteği alarak sivil hava devriyesi faaliyetlerini gerçekleştiriyor. Ülke geneline yayılmış bu organizasyonların, olası acil durumda kendi bölgelerinde duruma özel tepki verdiğini ifade eden Oğultarhan, organizasyonla orman yangını devriyesi ve deniz üzerinde devriye gibi sürekli ve düzenli uçuşların da gerçekleştirildiğini belirtiyor.

Oğultarhan, AFAD altında böyle bir organizasyonun kurulmasıyla, yerel belediyelerden de maddî ve tesis destek alınarak en az bir uçakla şehir-ilçe seviyesinde sivil hava devriyesi oluşturulabileceğini dile getiriyor. Uzun yıllar üzerinde çalıştığı, ‘Sivil Hava Devriyesi Projesi'ni ise ilgili makamlarla bir büyük büyükşehir belediyesiyle paylaşmış. Bu konuda olumlu tepki alan deneyimli pilot, gerekli izinler sonrası projenin 2016'da hayata geçeceğini ifade ediyor.

HAVACI SAĞLIKÇILAR DA GELECEK

Modern arama-kurtarma faaliyetlerinin bir adım sonrası ise, ‘PARA-MEDIC' denilen organizasyon. Bu projeyle de, paraşüt eğitimi alan bir sağlık personeli, paraşüt ile uçaktan atlayarak yaralının yanına yani kaza yerine iniyor ve gerekli acil müdahaleyi yapıyor. Sağlık çalışanı, olay yeriyle ilgili çok daha detaylı bilgi ve durumu da anında telsizle rapor ediyor. Daha önce bu konuda AKUT ile ortak çalışmalar yürüten Martı Sivil Havacılık şirketi, bu alanda başarılı bir tatbikat yapmıştı. Tatbikatta, uçaktan PARA-MEDIC indirilerek, senaryo gereği nehirde kaybolduktan sonra kıyıda bulunan turiste ilk müdahaleyi yapmıştı.



Kaynak: Mustafa Gün - Zaman

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.