• BIST 9645.02
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 21 °C

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hayatını kaybetti

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hayatını kaybetti
Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hayatını kaybetti. Demirel 91 yaşındaydı. Demirel memleketi Isparta'da toprağa verilecek.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 9. Cumhurbaşkanı, 40 yılı aşkın siyasi hayatında kendi deyimiyle "altı kez gittiği başbakanlığa yedi kez gelen" parti lideri, Devlet Su İşleri'nin "barajlar kralı" lakaplı inşaat mühendisi genel müdürü, Türk siyasetinin fötr şapkalı "baba"sı Süleyman Demirel, 91 yaşında hayatını kaybetti.

13 Mayıs'ta hasteneye kaldırılan Demirel'in, gece yarısı saat 02.05'te "böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği ve solunum yolları enfeksiyonu" sebebiyle öldüğü açıklandı. Demirel'in, memleketi Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy beldesinde, Mayıs 2013'te 86 yaşındayken hayatını kaybeden eşi Nazmiye Demirel'in yanında toprağa verileceği bildirildi.

12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbelerinde Başbakanlık'tan ayrıldığı için "şapkayı alıp gitmek"le eleştirilen, iktidara geliş süreçleri için "Altı kez gittim, yedi kez geldim" diyen, "Yollar yürümekle aşınmaz", "Dün dündür, bugün de bugün", "Benzin vardı da biz mi içtik", ve 12 Eylül 1980 öncesinde Ülkücülerin karıştığı cinayetlere karşı "Bana sağcılar adam öldürüyor, dedirtmezsiniz" sözleriyle unutulmayan Demirel, 13 Mayıs 2015'te kaldırıldığı Ankara Güven Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Isparta İslamköy'deki çocukluğuna gönderme yapan "Çoban Sülü", siyaset öncesi dönemdeki işleri nedeniyle "Morrison Süleyman", Türkiye merkez sağının "kalkınmacı siyaset" anlayışının sembolü ve mühendis kökenli bir politikacı olarak "barajlar kralı" olarak anılan ve 12 Eylül 1980 darbesini izleyen yasaklı dönemde "Bir bilen", darbeden sonra yasaklara karşı demokrasi vaadiyle tekrar siyasete dönerken "Baba" lakapları takılan Demirel, Türkiye siyasetinin, en tartışılan, ancak en renkli simalarının başında geliyordu. 31 yaşında Devlet Su İşleri Genel Müdürü, 40 yaşında Adalet Partisi Genel Başkanı,  41 yaşında Başbakan olan, çok partili dönemde en çok hükümeti kuran ve İsmet İnönü ile Tayyip Erdoğan'dan sonra en uzun süreyle Başbakanlık yapan Süleyman Demirel'in 27 Mayıs 2013'te hayata veda eden Nazmiye (Şener) Demirel evliğinden çocuğu bulunmuyordu.

27 Mayıs 1960'ta yapılan darbenin ardından Yassıada'da kurulan mahkemelerde Dışişleri ve Maliye bakanlarıyla birlikte idam edilen Başbakan ve Demokrat Parti Gelen Başkanı Adnan Menderes'in ardından 1990'lı yıllara kadar Adalet ve Doğru Yol partilerinin genel başkanı olarak Türkiye'de merkez sağın lideri olan Demirel,Turgut  Özal'ın 17 Nisan 1993'teki ani ölümünün ardından, DYP-SHP koalisyonuyla kurulan 49. Hükümet'in Başbakanı iken adaylığını koydu ve parlamentoda Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı seçildi.

Demirel'in siyasi hayatında en büyük eleştirileri aldığı olaylardan biri, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın, 12 Mart 1971 darbesinin ardından, 27 Mayıs darbesi sonrası asılan Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'a karşılık, TBMM'de "üç, üç" diye tempo tutan Adalet Parti'li milletvekillerinin oylarıyla idam edilmeleri oldu.
Ancak Demirel, Türkiye'de siyasete mizah duygusu, esprileri, çarpıcı hafızası ve tahammül duygusuyla da damga vurdu.

12 Eylül 1980 darbesi sırasında, 12 Mart 1971'in ardından ikinci kez Başbakanlık'tan devrilen Demirel, darbelere direnmemekle, askeri müdahalelere karşı "şapkayı alıp gitmek"le eleştirildi. Ancak 1980 darbesi için "11 Eylül'de akan kan 12 Eylül'de nasıl durdu" diyerek, Başbakan olarak "sıkıyönetim" yetkileri devretmesine karşın, askerlerin darbe yapmak için Türkiye'de akan kanı durdurmadığı, hatta sebebi olduğu mesajını verdi.

Süleyman Demirel, babası Hacı Yahya Demirel'in yeğeninin kızı Nazmiye (Şener) Demirel ile 1948'de evlendi. Demirel'in, 65 yıllık eşi Nazmiye Demirel uzun süren alzheimer dönemi için dile getirdiği "Bir gülüşü için neler vermezdim"  sözleri de unutulmadı. Demirel, kaybettikten sonra sağlık durumu daha da bozulduğu eşi Nazmiye Hanım'ı toprağa verirken şunları söylemişti:

"Nazmiye Hanım’ı kaybettik. Dile kolay 65 yıl birlikte bir yaşam. Bizimki örnek bir hayattır. Sorunlu bir hayatımız olmadı. Tabii hiç sorun olmadı da demek olmaz, her birliktelikte ufak tefek şeyler olabilir, ama bizimki örnek bir hayat oldu. Allah razı olsun. Allah rahmet eylesin. Nazmiye Hanım saygıdeğer bir mukavemet gösterdi. Tedaviyle, ilaçlara rağmen başaramadı. Zaten bu hastalığa, Alzheimer’a karşı başaran da yok. İnsanın başına gelebilecek en büyük felaketlerden biri bu hastalık. İnsan ömrü işte 65 yıl ortalama civarındadır. Batıda, gelişmiş ülkelerde şimdi 80’leri buluyor geçiyor. Ondan sonrası yaşlılık. Ama yaşlanmışlık başka bir şey, bu hastalık başka bir şey.”

Süleyman Demirel kimdir?

Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy'de doğan Süleyman Demirel, İlköğrenimini doğduğu köyde, ortaokul ve liseyi Isparta ve Afyon'da bitirdi. Şubat 1949'da İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden mezun oldu. Aynı yıl Elektrik İşleri Etüd İdaresi' nde göreve başladı. 1949-1950, 1954-1955 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri'nde barajlar, sulama ve elektrifikasyon konularında ihtisas yaptı. 1954 yılında Barajlar Dairesi Başkanı, 1955 yılında da Devlet Su İşleri Genel Müdürü oldu.

1962-1964 yılları arasında serbest müşavir-mühendis olarak çalıştı. Aynı yıllarda Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde su mühendisliği konusunda dersler verdi.

1965 yılında başbakan oldu

Siyasî yaşamına, 1962 yılında, Adalet Partisi (AP) Genel İdare Kurulu üyeliği ile başlayan Süleyman Demirel, 28 Kasım 1964'te genel başkan seçilmesinin ardından, kurulmasını sağladığı ve Şubat-Ekim 1965 tarihleri arasında görev yapan koalisyon hükûmetinde Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı.

10 Ekim 1965'de yapılan genel seçimlerde başında bulunduğu AP, yüzde 53 oy alarak tek başına iktidar oldu. Bu seçimlerde Isparta Milletvekili olarak Parlamento'ya girdi ve Türkiye'nin 12. Başbakanı olarak hükûmeti kurdu.

Bu hükûmet 4 yıl sürdü. 10 Ekim 1969 tarihindeki genel seçimlerde de Adalet Partisi yine tek başına iktidar oldu. Böylece, 31. T.C. Hükûmeti'ni kurdu. Daha sonra, parti içi bir kriz dolayısı ile, 32. T.C. Hükûmeti'ni kurmak durumunda kaldı. 12 Mart 1971 muhtırası üzerine, başbakanlık görevini bıraktı. 1971 ile 1980 arasında, 1975, 1977 ve 1979'da 3 defa daha hükûmet kurdu. 12 Eylül 1980 müdahalesi üzerine görevi bıraktı ve 7 sene yasaklı olarak siyaset dışı kaldı. 6 Eylül 1987'de yapılan halk oylaması ile yasaklar kaldırıldı ve 24 Eylül 1987 tarihinde, Doğru Yol Partisi Genel Başkanlığı'na seçildi.

40 yaşında başbakanlık koltuğuna oturdu

29 Kasım 1987'de yapılan genel seçimlerde Isparta Milletvekili olarak tekrar TBMM'ye girdi. 20 Ekim 1991 tarihinde yapılan genel seçimler sonrasında, DYP ile Sosyal Demokrat Halkçı Parti'nin biraraya gelerek kurduğu 49. T.C. Hükûmeti'nde Başbakan olarak görev aldı.

30 yaşında genel müdür, 40 yaşında önce parti genel başkanı, sonra başbakan olmuş; 12 seneye yaklaşan Başbakanlık görevinde, Türkiye'nin kalkınması ve gelişmesine hizmetlerde bulundu. Türkiye'nin en genç genel müdürü, en genç başbakanı ve İsmet İnönü ile Tayyip Erdoğan'dan sonra en uzun başbakanlık yapmış kişisi oldu.

Demirel 6 dönem Isparta Milletvekilliği yaptı, 7 sene yasaklı kaldı, 6 defa hükûmetten gitti, 7 defa hükûmet kurdu. 16 Mayıs 1993 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Bu görevi 16 Mayıs 2000 tarihine kadar sürdürdü.

Eşi Nazmiye Demirel'i 27 Mayıs 2013'te kaybeden ve siyasette "Baba" lakabıyla anılan Demirel'in çocuğu yoktu.

12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbelerinde Başbakanlık'tan uzaklaştırılan Demirel, Türkiye siyasetinin merkez sağına Adnan Menderes sonrasında damga vuran isimdi.

Dünya Demirel'in vefatını nasıl duyurdu?

Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in vefatı uluslararası basında da büyük yankı buldu. Ajansların acil koduyla geçtiği haberi dış basın şöyle duyurdu.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in vefatı uluslararası basında da büyük yankı buldu. 
Ajansların acil koduyla geçtiği haberi dış basın şöyle duyurdu. Uluslararası ajansların acil koduyla geçtiği haberi dış basın şöyle duyurdu:

REUTERS: Türkiye'nin iki kez ordu tarafından devrilen ve yedi kez iktidara gelen eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel yaşamını yitirdi.

AFP: Türk siyasetinde yarım asrı aşkın süreye damga vuran dev bir figür olan eski cumhurbaşkanı ve başbakan Süleyman Demirel 91 yaşında hayatını kaybetti.

AP: Türk siyasetinde son yarım asrın en baskın figürlerinden biri olan Süleyman Demirel yaşamını yitirdi. Doktorlar, 91 yaşındaki Demirel'in Ankara'daki Güven Hastanesi'nde saat 02.05'te solunum yolu enfeksiyonu ve kalp yetmezliğinden öldüğünü açıkladı.

 

Demirel'in tarihe damga vuran sözleri

Hayatını kaybeden Süleyman Demirel'in Türk siyasi tarihinde renki kişiliği ile tanınan bir şahsiyet. İşte 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in siyasi tarihine damga vurmuş sözleri...
60’lı yıllar… Kıbrıs meselesi nedeniyle İngiltere’yle Türkiye’nin arası kötü. Tam da bu sırada Demirel İngiltere’ye ziyarete gidiyor. Dönüşte gazetecilerle arasında geçen diyalog ise şöyle:

-Efendim, neden İngiliz Dışilişkiler Bakanı’nın elini sıktınız?
-Neresini sıkacaktım kardeşim?

Demirel Başbakan. 12 ada konusunda Yunanistan ile yine sorun yaşanmış, karşılıklı kılıçlar çekilmiş. Ertesi gün kabine toplanmış ve toplantı uzun saatler sürmüş. Dışarıda gazeteciler merakla yapılacak olan açıklamayı bekliyor:

- Sayın Başbakan, Yunanistan Ege Denizi'nin bir Yunan gölü olduğunu iddaa ediyor. Cevabınız ne olacak?

- Ege bir Türk gölü değildir. Ege bir Yunan gölü de değildir. Ege zaten bir göl de değildir!!!

Benzin vardi da biz mi ictik?

Süleyman Demirel’in, zamanında benzin yokluğu hakkında kendisine gazetecilerden yönelen sorulara verdiği efsanevi cevap.

Bu cevap şöyle devam etmiştir: Su mu daha değerlidir benzin mi? Tabii ki su, benzin içilmez ama su içilir.

‘70 sente muhtacız !

Türkiye’de 70’lerin sonunda yaşanan ekonomik krize atfen sarf edilmiştir. Demirel, dış ticaret açığındaki artışı ve döviz darboğazını bu sözle ifade etmiştir.

Ben altı kere gittiysem yedi kere geldim: Başbakanken bir programda kendisine "sizi o bulunduğunuz yerden altı defa indirdiler, hala orada nasıl duruyorsunuz?" diyen gazeteciye verdiği cevap

Beşiktaş'ı niye sormuyorsun? (kendisine Fenerbahçeyi mi, yoksa Galatasarayı mı tuttuğunu soran muhabire cevaben)

Bana, "milliyetçiler adam öldürüyor" dedirtemezsiniz.

Kırıkkale’de cephane fabrikası patlamıştır. neden önlem alınmadığı gazete manşetlerininden inmezken Demirel kendi uslübuyla olayı değerlendirir:  Kimin aklına gelir patlayacağı?

Ben bir gün evimde otururken Çankaya'ya çıkayım diyerek çıkmadım.

Duygu Asena'nın ilk popüler olduğu dönemlerde kendisine konu hakkındaki düşünceleri soruldu.

Demirel: "Bunun icabı vardır veya yoktur bu ayrı bir mesele… İcabı yoksa fuzuli bir şey yapılmış olmaz yine de… İcabı varsa feminizim fevkalade bir şeydir"

Yollar yürümekle aşınmaz

Demirel bu sözü, 8 kasım 1968’de AP Ankara İl Kongerisinde sokaklara dökülen halk için söylemiştir. Daha sonra da “kimse beni yanlış çıkarmak için , bakalım yollar yürümekle eskir mi diyerek daha fazla yürümemiştir" diye geliştirmiştir.

Kendisine yönelik eleştirilere: Kızdırmayın adamı bakayım

1 Şubat 1978, AP Genel Başkanı, Ana Muhalefet Partisi Lideri: Hükümetin başını kontrgerillanın ne olduğunu ve nereye bağlı olduğunu açıklamaya davet ediyorum?

24 Kasım 1990, DYP genel başkanı, ana muhalefet lideri: Hukuk devletinde bu tür örgütlere yer yoktur. Parlamento'nun bu toplumsal tehlikeye, hukuk dışılığa ve devlet içindeki bu gizli örgütlenmeye karşı çıkması bir görev haline gelmiştir

24 şubat 1993, Başbakan: Kontrgerilla tartışması kadar Türkiye'de havanda su dövülen bir konu yoktur. Deniyor ki, araştıralım. O zaman her şeyi araştıralım, yarın güneş doğacak mı diye araştıralım"

Muhabir: Efendim, derin devlet nedir?

Demirel: Derin devlet, normal devletin raydan çıkmış halidir.

Dün dündür, bugün bugündür.

Bir kış PKK ateşkes ilan ettiğinde o vazgeçilmez üslubuyla devletin bakış açısını çok güzel özetler:

“Kan döken insanlar ‘biz kan dökmekten vazgeçtik’ derlerse, ‘iyi yaptınız, alın size bir mükâfat verelim’ denmesi mümkün değil. Kan döken insanlara ‘aman vazgeçmeyin, kan dökmeye devam edin’ demek de mümkün değil. Kan döken insanlar bundan vazgeçerlerse, bu iyi olmadı demek de mümkün değil.”

Dört kaz teslim etsen, akşama üçünü kaybedip gelir (1980 öncesinde Bülent Ecevit’e)

Enkaz devraldık.

Artık bu cümleyi sarf etmeyen hükümet kalmadı. Seçilir seçilmez ilk olarak "enkaz devraldık" diyorlar ama bu cümleyi siyasi hayatımıza ilk sokan Demirel'in ta kendisidir...

Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 'tartışmalı' Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde hiçbir üniversitede protesto gösterisi yapılmamasının dikkat çekici olduğunu ifade etti.

Demirel, "nerede bu ODTÜ'lü öğrenciler?" diye sordu ve sonra istediği tepkiyi aldı:

“Nerede bu ODTÜ'lüler" diyen Demirel'e, odtü senatosu Çankaya seçimine yönelik sert bir bildiri yayımlayarak cevap verdi.

Fırat'ın kenarındaki bir kuzudan ben sorumluyum.

Kırk günde kabak yetişmez.(1978 de CHP'nin 40 günde Türkçe bilmeyen öğretmenleri alıp öğretmen yapması için demiştir.)

Demirel'in eski tayfasının bulundugu bir ortamda bir gazeteci sorar
" Sayın Demirel, Türkiye'nin durumunu tek kelimeyle özetler misiniz?"

Demirel: iyi..

Herkes şaşırır, Demirel mevcut duruma iyi demiştir sonuçta. Ama devam eder.

Demirel: Ama iki kelimeyle özetlememi isterseniz "iyi değil"..
Üniversite ziyaretlerinden birinde sol görüşlü bir öğrenci Demirel’i sıkıştırmaya çalışır.
- Türkiyede yapılan her türlü işi sahiplenmek gibi bir adetiniz var…
- Sen nerde oturuyorsun?
- Niye ki? Kadıköyde!
- Hah işte buraya her gün gelmek için üstünden geçtiğin köprü var ya
- ee evet
- Onu işte ben yaptım!

Türkiye’nin Avrupa Birliği'ne girmek için tarih alma konusunu şu fıkrayla değerlendirmiştir:

"Avrupa Birliği'ne girmek isteyenler sınava alınıyor. Bulgaristan sınava giriyor, 'atom bombası ne zaman atıldı' diye soruluyor. '1945' diyor, 'geçtin' deniyor.
Daha sonra Romanya sınava giriyor. 'atom bombası nereye atıldı' deniyor, 'Japonya' diyor, 'sen de geçtin' deniyor.

Türkiye'ye sıra gelince 'atom bombası atıldıktan sonra ölenlerin isimleri, soyadları, doğum yerleri, mesleklerini söyle' deniyor.

Şartlar ne kadar ağır olursa olsun Türkiye ve Avrupa sıkıntıları aşacaktır ve Türkiye, AB'nin tam üyesi olacaktır."

Demirel'in vefatının ardından siyasiler ne dedi?

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, solunum yolu enfeksiyonu ve kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Demirel'in ardından siyasiler şunları söyledi:

BAŞBAKAN AHMET DAVUTOĞLU

Başbakan Davutoğlu, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in vefatı dolayısıyla başsağlığı mesajı yayınladı.
Davutoğlu, mesajında, "Türk siyasi tarihinde çok derin izler bırakmış 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel'in vefatını üzüntüyle öğrendim. Sevenlerine, yakınlarına ve milletimize taziyelerimi iletiyorum. Kendine özgü üslubu ve uzun siyasi yaşamında ülkemize verdiği hizmetlerle hep hatırlanacak bir siyaset adamıydı" ifadesine yer verdi.

ESKİ BAŞBAKAN TANSU ÇİLLER

Eski Başbakan Tansu Çiller,  9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in millete hizmeti her şeyin üstünde tutan, ülkeye büyük eserler kazandıran ve siyasi tarihte iz bırakmış önemli bir siyaset duayeni olduğunu bildirdi. Çiller, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in vefatı dolayısıyla başsağlığı mesajı yayınladı.

Mesajında, Demirel'in vefatı nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu belirten Çiller, "Millete hizmeti her şeyin üstünde tutmuş, ülkemize büyük eserler kazandırmış, siyasi tarihimizde iz bırakmış önemli bir siyaset duayenidir. Ayrıca Kıratın millete hizmet yolunda kendisiyle uzun yıllar birlikte çalıştık, çok anılarımız oldu" ifadelerini kullandı.Siyaset yasağının olduğu dönemde Demirel'in kendisini Tuzla'daki evine davet etmesiyle tanıştıklarını vurgulayan Çiller, şunları kaydetti:

"Konuşmalarında demokrasi aşığı yanını, bu yöndeki heyecanını gördüm. Siyasete atılmam yönündeki çağrısına olumlu cevap vermemde, demokrasiye olan bağlılığı en önemli etken olmuştur. Daha sonra Doğru Yol Partisi'nin zor şartlarda kuruluşunun ardından, o zaman ki parti genel merkez binasının zemin katında mahzen olarak da anılan toplantı odasında demokrasi yolunda birlikte önemli çalışmalarımız oldu. Demokrasi ve Türkiye sevdasıyla mahzenden çıkıp, 6 kez gittiği makama 7 kez geldi ve son noktada demokrasi meşalesi olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı oldu. Milletimiz, dava arkadaşları ve sevenleri tarafından unutulmayacaktır. Allah'tan kendisine rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum."

CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ İLHAN KESİCİ

CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, sabah saatlerinde 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in vefat ettiği  Güven Hastanesi'ne geldi.  Hastane çıkışında açıklamada bulunan Kesici, "Mekanı cennet olsun. Milletimizin başı sağolsun. Allah taksiratını affetsin.  Mekanı cennet bahçelerinden bir bahçe olsun" dedi.

Bu haber toplam 1765 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Ulaşım Online | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 293 75 48-32 | Faks : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim