Sanayi Bakanı Fikri Işık, dün tanıtılan ve tüm Türkiye'de ses getiren yerli otomobille ilgili açıklamalar yaptı. Işık, "Önümüzdeki 3-4 yıl süreçte, asıl hedeflediğimiz menzili uzatılmış elektrikli aracı yerli otomobil olarak özellikle Türkiye'ye ve dünyaya sunacağız. Arkadaşlar, böyle bir dünyada, böyle bir anlayış olabilir mi?
Bu tür milli konuları karşıtlık üzerinden ele almayalım. Bu son derece yanlış bir tarz olur. Türkiye kendisinin menzili uzatılmış milli aracını üretecek. Devrim otomobilinde olduğu gibi baştan karşıt bir anlayışı kesinlikle kabul etmiyoruz. Yapılan güzel şeylere sahip çıkalım, eksikler varsa eleştirelim. Türkiye'nin geleceği açısından önemli bir çalışma yürütüyoruz. Bunu da güçlü bir işbirliği ile yapmanın gayreti içindeyiz.
Olayı başka bir tarafa çekip, kimsenin bu girişimi sabote etmesine müsade etmeyeceğiz. Bu zaten başlangıç, göreceğiniz nihai ürün çok daha tüketicinin beğenisini kazanacak. Bugün prototipini ortaya koyduğumuz araçtan çok daha iyi olacak. Dünyada hiçbir otomobil tasarımı yüzde 100 bir ülkeye ait değildir.
Mesela dünyada birçok otomobil tasarımını İtalyanlar yapar. Otomotiv sektöründe olanlar bunu bilirler. Olayı öncelikle marka açısından değerlendiriyoruz bir de teknolojinin geliştirilmesi açısından değerlendiriyoruz. Bu noktada çok önemli, güzel bir çalışmayı yürütüyoruz. Bunun sonunda hiç tereddütünüz olmasın yüzde 100 Türk markası çıkacak. Mutlaka özgün bir model çıkacak, hiç kuşkunuz olmasın" dedi.
Sanayi Bakanı, "Bütün bunları yoğun bir şekilde çalışıyoruz. 2019 sonuna kadar seri üretime geçmeyi planlıyoruz. Babayiğitle ilgili çalışmalarımız sürüyor. Mülkiyet konusunda karşılıklı görüşmelerle olması gereken bir konu. Özel sektör de olabilir, devlet de olabilir. Daha işin başlangıç aşamasındayız, bu çok önemli bir alan" diye devam etti.
Bakan'ın açıklamasından öne çıkan detaylar şöyle:
"İlerde belki Mercedes'in yanında Apple araçlarını göreceğiz. Dünya otomobil alanıda farklı bir alana giderken, Türkiye'nin burada tekrar treni kaçırmaması önemli. Bu tartışmaların şu aşamada hiçbir katkısı yok. Biz yapıcı her türlü eleştiriye açığız. 1961 yılında Devrim'in başına gelen şeylerin aynısının yaşanmaması için çabalıyoruz.
İSİM KONUSU NET DEĞİL
Biz ne yaptığımızı biliyoruz, hiç merak etmeyin. Biz nasıl bir işbirliği yaptığımızı, bundan sonraki nasıl bir süreç izleyeceğimizi sizlerle paylaşacağız. Hiç şüpheniz olmasın. Önemli olan şu, Türkiye bu alanda önemli bir ülke olmak için elinden geleni yapıyor.
Yakında bir duyuruya da çıkabiliriz, bu konuda bizimle çalışmak isteyen herkesle görüşeceğiz. Şu anda isim konusunda bir çalışmamız yok"
