• BIST 9524.59
  • Altın 2506.046
  • Dolar 32.5824
  • Euro 34.6959
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 12 °C

MSC'den Türkiye'ye milyar dolarlık yatırım

MSC'den Türkiye'ye milyar dolarlık yatırım
Mediterranean Shipping Company'nin Başkan Yardımcısı Diego Aponte, İstanbul Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Recep Canpolat ve Deniz Haber Ajansı Londra Temsilcisi Cem Direniş Ateşoğulları’nın sorularını cevaplandırdı.

MSC'den Türkiye'ye milyar dolarlık yatırım

Dünyanın en önemli armatörlük ve gemi işletmeciliği firmalarından biri olan Mediterranean Shipping Company'nin (MSC) Başkan Yardımcısı Diego Aponte, Cenevre’de bulunan MSC Center’da, İstanbul Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Recep Canpolat ve Deniz Haber Ajansı Londra Temsilcisi Cem Direniş Ateşoğulları’nı kabul ederek soruları cevaplandırdı.

İlk kez bir basın mensubuna röportaj veren MSC Group Başkan Yardımcısı Diego Aponte, tercihlerinin bir Türk gazetecisi olmasının sebebinin, Türkiye ile olan gönül bağından kaynaklandığını söyledi.

Sayın Diego Aponte, ilk kez bir basın mensubuna röportaj verdiğiniz ve bizi tercih ettiğiniz için öncelikle teşekkür ederim. Bay Aponte MSC Grup hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Babam ve ben bugüne kadar hiçbir şekilde bir basın mensubuna röportaj vermedik. Siz bir ilksiniz. Bunun sebebi Türkiye ile olan gönül bağımızdır. Sorunuza gelince, MSC’nin temelleri 1900’lü yıllara dayanır. Aile şirketimiz 1927 yılında kuruldu. İtalyan asıllı bir aileyiz. Temelimize baktığınız zaman 250 yıllık bir denizcilik geçmişimiz var. Denizcilik sektörü bizim kanımızda var. Dedem denizciydi babam bildiğiniz gibi gemi kaptanıdır. O dönemde kargo taşımacılığı yapmışlar. İlk dönemde ortakları ile birlikte trap operatör olarak çalışmışlar.1950 yılında “Rafaela” isimli ilk kargo gemisini satın almışlar. Daha önce dedem ve babam ortakları ile gemi işletmeciliği yapmışlar, ancak 1950 yılında ilk gemiyi satın alarak armatörlüğe başlamışlar. Şirketimiz 1980’lerin ortalarında kuru yük taşımacılığı ile konteynır taşımacılığı konusunda bir ayrım noktasına gelmişti. Ekip olarak bu konuda yoğun bir analiz yaparak, konteyner taşımacılığında karar kılınmış. Babam Gianluigi Aponte başta olmak üzere gece-gündüz çalışarak güçlü bir ekiple Mediterranean Shipping Company'yi (MSC) bugünlere getirdik. İlk başlarda bir elin parmakları kadar bir ekip iken bugün, 40 bin kişi ile büyük bir takımız. MSC’nin bu duruma gelmesinde Babamın büyük emeği vardır. Şirketin hem başkanı, hem yöneticisidir. Mesleği de kaptanlık olduğu için MSC’nin her şeyidir.

MSC, şu anda dünyanın en büyük konteyner operatörlerinden biridir. MSC’nin şu anki kapasitesi nedir?

Mediterranean Shipping Company’nin 2010 yılı kapasitesi bir milyon 800 bin TEU, 2011 yılında ise 2 milyon TEU’ya ulaşmayı hedefliyoruz. Müşterilerimize filomuzda bulunan değişik kapasitelerde 405 gemi ile hizmet veriyoruz. MSC dünyanın ikinci büyük konteyner operatörü konumunda.

Sayın Aponte küresel kriz ilk önce konteyner piyasasını vurur. Yani krizi ilk konteyner operatörleri hisseder. Ayn› zamanda da krizden en son konteyner operatörleri çıkar. MSC olarak küresel krizi nasıl yönettiniz?

Sayın Canpolat, doğru söylüyorsunuz. Krizden en çok konteynır operatörleri etkilendi. Krizde çok para kaybettik. Ancak biz sadece Doğu-Batı seferleri yapmıyoruz. Kuzey-Güney seferleri de yapıyoruz. Dengeyi iyi sağladık. Yönetim olarak krizi iyi analiz ederek yeni stratejiler belirledik. İlk önce siparişleri iptal ettik. Daha sonra elimizde bulunan eski gemileri söküme gönderdik. Time-Charter gemi işletmelerini iptal ettik. Piyasa arz talep piyasası olduğu için bu gibi kriz zamanlarında yaşayabilmek, ayakta kalabilmek için mantıklı hareket etmek ve kapasiteyi gerçek ticaret hacmine göre tekrar gözden geçirmek gerekir. Hapag Lloyd, Maersk gibi rakip operatörler başta olmak üzere herkes kapasitesini yeniden ayarladı. 2008 ve 2009’da kimse yeni sipariş vermeyince denge sağlandı. Geçen sene ABD’ye 5 konteyner girip bir konteyner çıkarken, bugün 5 gemi giriyor, 5 gemi çıkıyor. Uzun döneme baktığımızda daha dengeli bir ticarete ulaştık. Şimdi gelecek için denizcilik sektörüne daha güvenle bakıyorum.

Dünya deniz ticareti sizin gözünüzde ne durumda?

Kuzey-Güney, Doğu-Batı hattında iyileşmeler başladı. Dünyada üretim bazlı büyüme devam ediyor. Laid-up gemiler seferlere alınmaya başlandı. Konteyner gemilerinde hızlı bir değer artışı gerçekleşiyor. Son bir ayda, konteyner gemilerinde yüzde 30’un üzerinde değer artışı gerçekleşti. Bankalar kredi vermediği için yeni gemi siparişleri olmayacak. Hindistan, Çin ve Uzakdoğu’yu tutmak mümkün değil. Bunların içine Türkiye, Karadeniz ve Akdeniz çanağını da koyabilirsiniz. Tüketim devam edecek. Arz-talep yoğunlaşacak.

Büyüme konusundaki görüşleriniz nedir?

Büyüme devam edecek, çünkü dünyada GDP artmaya devam ediyor. Dünya Bankası, yüzde 3,5 büyüme açıkladı. Bu açıklama ticarette 3,5 büyüme demek. Dünya deniz ticaretine yansıması yüzde 13’ler civarında olması demek. şuanda ticari büyüme yaşıyoruz ama aynı zamanda kapasitede azalması da yaşıyoruz.

Düzeltmeler başladığına göre yeni gemi siparişleri verecek misiniz?

Şirket politikası olarak düşünmüyoruz. Ancak önceden verdiğimiz ve 2011 teslimatı olan gemi inflaatları devam ediyor. Küresel kriz gemi fiyatlarını çok düşürdü. Şimdi yeniden düzeliyor. Fakat önümüzü tam anlamı ile görmemiz gerekir. Küresel krizden önce Güney Kore ve Çin’de verdiğimiz siparişler, 2011–2012 arasında teslim edilecek. Bu siparişlerin yüzde 95’ini Güney Kore’ye yüzde 5’ini ise Çin’e verdik.

Sayın Aponte, MSC’nin küresel yapısından biraz özele dönmek istiyorum. Türkiye’deki yatırımlarınız konusunda bizleri bilgilendirir misiniz? Özellikle Liman işletmeciliği konusunda Derince ile ilgilenmiştiniz. Daha sonra vazgeçtiniz. Neden?

Türkiye’ye güveniyoruz. Çok iyi yapılanmamız var. Türkiye’de büyümeye devam edeceğiz. Kriz öncesi Türkiye’de hub liman işletmeciliği konusunda görüşmelerimiz vardı. Türkerler Grup ile Derince Limanı için görüşüyorduk. Ancak küresel kriz bu ortaklığa izin vermedi. Yapacağımız yatırımın dönüşünün zor olduğunu düşündük. Bundan dolayı ekonomik sebeplerin etkisi ile önceliğimiz limanlar olmadı. Taşımacılıkta tam kapasite ile gitmeye hazırız. Tabiî ki Türkiye’de liman işletmeciliği konusunu yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bu konuda Asyaport Projemiz hala devam ediyor.

Asyaport konusuna değinmek istiyorum. Asyaport’ta bir gecikme yaşandı. Ne zaman faaliyete geçirmeyi planlıyorsunuz? Ayrıca Asyaport’u hub liman olarak mı düşünüyorsunuz?

Asyaport çalışmalarımız devam ediyor. 2012 yılında hizmete açmayı planlıyoruz. Bazı mevzuatlardan dolayı biraz gecikmeler yaşandı. Ancak bütün problemleri çözdük. Asyaport’u Karadeniz taşımaları için hub liman olarak düşünüyoruz. Asyaport Türkiye için büyük bir proje olacak. Yaklaşık 2 bin kişiyi istihdam edeceğiz. Asyaport ile birlikte bölgeye bir canlılık gelecek. Toplamda 10 bin kişiye iş alanı yaratacağız. Bildiğiniz gibi Uzakdoğu’dan gelen gemiler 300 metrenin üzerinde olduğu için Türk Boğazları’ndan geçemiyor. Doğu Akdeniz’den gelen, Beyrut ve İtalya’dan gelen gemiler Asyaport’ta elleçleme yapacak. Türkiye’nin en büyük limanlarından biri olacak Asyaport’un kapasitesi bir milyon 800 bin TEU olacak. Bu proje Türkiye için aktivite sağlayacak.

Liman projesi için neden Türkiye’yi seçtiniz? Akdeniz çanağında onlarca ülke var. Bunun bir sebebi olmalı. Sebebini öğrenebilir miyiz?

Tekirdağlı işadamı Ahmet Soyuer benim kayınpederim olur. Kendisine bölgede bir liman alanı aradığımızı söyledik ve bu konuda bize yardımcı olmasını istedik. Sağ olsun Kayınpederimin yoğun çalışmaları sayesinde Asyaport’un bulunduğu alanı liman alanı olarak belirledik. Tabiîki Akdeniz’de liman yapacağımız onlarca ülke var. Bu liman projesini, Malta veya Yunanistan’a yapabilirdik. Ancak bizim tercihimiz Türkiye oldu. Çünkü Türkiye ile bir gönül bağımız var. Türkiye’yi seviyoruz ve güveniyoruz.

Asyaport’un dışında, Türkiye’de özelleştirme sürecinde olan limanlar ile ilgileniyor musunuz? Örneğin İzmir Alsancak Limanı özelleşti, fakat ihaleyi olan grup, küresel krizden dolayı limanı teslim almaktan vazgeçti. Siz İzmir Limanı ile ilgileniyor musunuz?

Sayın Canpolat, Türkiye’de özelleşen limanlar ile tam manasıyla ilgilenmiyoruz. Ancak özelleşen limanların konumunu analiz etmemiz gerekiyor. Yapacağımız yatırımın geri dönüşü çok önemli. İzmir Limanı ile ilgilenmiyoruz. İzmir Limanı artık şehir içinde kaldı. Genişleme ve büyüme şansı yok. İzmir Limanı’nın yeniden projelendirilmesi gerekir. Şehir içinde kaldığından dolayı kurvaziyer limanı olarak hizmet etmesinin sağlıklı olacağını düşünüyorum. MSC olarak İzmir Limanı’nı terk ederek Aliağa’ya yöneldik. Ege Bölgesi’nde Aliağa yeni çekim alanı olarak görülüyor.

Sayın Diego Aponte, Kurvaziyer konusuna gelmek istiyorum. MSC Grup’un önemli ayaklarından biride MSC Cruise. şu anda 11 geminiz var zannediyorum. Yeni sipariş ve hatlarınız olacak mı?

Tabiiki oluyor. Yeni siparişleri şirket politikası gereği sizlere maalesef söyleyemeyeceğim. Ancak 2011 yılı itibariyle MSC Cruise’un kurvaziyer gemi sayısı 12 olacak. Marketle birlikte büyümeyi hedefliyoruz. Türkiye’ye haftalık seferlerimiz var. Arz-talebe göre yani hatlar açabiliriz.

Bir de merak ettiğim konu, dünyaca ünlü İtalyan film yıldızı Sophia Loren’i MSC Cruise’nun yeni inşa gemilerinin denize indirme törenlerinde boy gösterdiğini görüyoruz. Bunun bir anlamı var mı? Neden Sophia Loren?

Bildiğiniz gibi biz İtalyan kökenli bir aileyiz. Sophia Loren bizim aile dostumuz. Bayan Loren’in bize uğur getirdiğine inanıyoruz. Kendisi çok tatlı bir insandır. MSC Cruise’un şans meleği gibi düşünün. Sophia Loren bizim gemilerimizin isim annesi olmuştur. Aynı zamanda ailemizi temsil ettiği için kendisi ile gurur duyuyoruz.

Recep Canpolat - Cem Direniş Ateşoğulları - Cenevre/İSVİÇRE

www.istanbulhaber.com

Bu haber toplam 83175 defa okunmuştur
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Ulaşım Online | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 293 75 48-32 | Faks : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim