• BIST 9079.97
  • Altın 2322.672
  • Dolar 32.3501
  • Euro 34.8436
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 13 °C

Anadolujet Yolcularının DİKKATİNE ! . .

SEÇİL ÖZYANIK

Her yazımda olduğu gibi bu yazıma da iletişimin insani ihtiyaçlardan biri olduğunu vurgulayarak başlamak istiyorum..karar alıcılar ne kadar uğraşırsa uğraşsın “kar güdüsü” ile hareket eden özel şirketlerin ne kadar büyük engel teşkil ettiğinin tekrar altını çizmek istiyorum.

Liberal ekonomiye inanan biri olarak ara sıra acaba iletişim ve ulaşım devletin tekelinde mi kalmalıydı diye aklıma gelmiyor değil.

Şimdi neye dayanarak bu ağır eleştirileri ve de çağımıza uygun olmayan önerileri getirdiğimi ya da getirmek zorunda kaldığımı anlatayım size..

Ben maalesef memleket olayında doğuştan “kusurlu” yum; Bodrum’luyum. Ülkemin en güzel köşelerinden biri olan Bodrum’lu olmayı kusurlu olarak bulmamın nedeni ise orada yaşayan aileme bir türlü ulaşamıyor olmamdır. 13 yıldır Ankara’da oturan biri olarak ilk 10 yılımda neredeyse ayda iki kez Varan Turizm güvencesi ile ailemin yanına gidebildim.

Sonra yaş ilerledikçe, zaman mefhumu daha fazla değer kazandıkça ve de reklamları ile Bodrum’a uçmak bu kadar ucuz sloganlarının etkisiyle de uçak daha cazip gelmeye başladı.

Yıllarca Ankara Bodrum arasında THY ile uçtuk sonra bir başka özel şirket girdi aynı pazara. Sonra da THY Anadolujet’i pazara soktu. Masraflarını azaltıp Anadolu’yu daha ucuza uçurtmak için.

Sizlere geçen hafta başıma gelen bir olayı anlatmak istiyorum..Anadolujet’ten Ankara Bodrum’a biletimi aldım..fiyatı o billboardlarda yazan ya da reklamlarında olan fiyattan değildi. Bu reklâmların altında “ilk bilmem kaç koltuk şu fiyata” dediğini tabii biliyorum, farkındayım ama çalışan bir insan olarak hiçbir zaman bilmem kaç ay öncesinden nereye gidebileceğimi planlayamam.

Neyse bir şekilde aldım biletimi..uçuş saatim 22.00. ben ise saat 21:25’de CIP salonundaydım. Biletim ve de Anadolujet için o kadar para vermeme karşın CIP hizmetinde için vermem gereken parayı bankoda olan görevliye uzattım. Mümkünse cam kenarı olsun dedim. Ve cevap: “yer yok”. Babam Gümüşlük’ten kızı geliyor diye yola çıkmış bile. Elimde bavullar kaldım orada.

Fazla sorun çıkarmak istemedim, kadere inanan bir insan olarak bir sonraki gün gideyim dedim, uçak yok dediler, yine sustum, tamam bir diğer gün olsun dedim. Olur dediler, lütfen 239 TL dediler üstüne. Ama benim zaten biletim var dedim, maalesef biletiniz promosyon sınıfı olduğu için iptal oldu dediler. Sonuç ben yine ilk Varan otobüsüne bindim..

Peki bu durumu bana nasıl açıkladılar?. Uçak biletleri Avrupa’da olduğu gibi (hangi alanda kullanırsa kullanılsın beni en sinir eden, altı en boş laf) artı 10 koltuk satılıyor, ayrıca herkes internetten check in yapıyor ve de uçuş saatinden 45 dakika önce check in yaptırmış olmanız gerekiyor.

1. Sen “Anadolu” jetsin, herkesin evinde internet olacak diye bir şey yok. Anadolu’dan binecek Ayşe teyzem nasıl yapacak bu işi?. Online check in güzel bir uygulama ama uçağa binebilmek için değil. Yer seçebilmek için. (Laf açılmışken, 6 saatlik bir uçuşum için online check in yaptırmıştım özellikle cam kenarı olsun diye..fakat uçağa gittiğimde o kısımda cam yoktu.)

2. Tüm uçak biletlerinde yazar 45 dakika önce havalimanında olun diye. Ben 10 dakika gecikmiş olabilirim. Ama o sırada kalkacak bir uçak için son çağrı yapılıyordu ve de yolcusu çağrı yapılırken salona giriş yaptı.. Gözlerimin önünde olan bir olaydan bahsediyorum ve de yolcuyu apar topar uçağa aldılar. Demek ki benim 10 dakika gecikmiş olmam, pek de bir şey ifade etmiyormuş.. Yani uçak dolduğu için bana geri verilmesi gereken bilet ücretimin zaten geç kaldığım için verilmemesi alenen adam kandırmak oluyor.

3. Büyük resme bakalım, uçak dolduğu için elimde biletim olmasına rağmen uçamıyorum. Bu benim sorunum değil ki. Havalimanın da neredeyse Ankara dışında (!) olduğu göz önüne alındığında tam anlamıyla paramla rezil oldum.

Umarım hep savundukları “ ama Avrupa’da da böyle” doğru değildir, umarım tüm dünyada çifte standart yapılmıyordur. Yoksa geleneklerimiz, kültürümüz, yaşam standartlarımıza bakmadan bozuk plak gibi tekrarladığımız “Avrupa seviyesine” ulaşmak ne kadar korkunç bir amaç haline gelir.

Bu yazı toplam 8068 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
    Yazarın Diğer Yazıları
    Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Ulaşım Online | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0212 293 75 48-32 | Faks : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim