Merkez Bankası (TCMB) para politikası bileşiminde sadeleşme sürecinin tamamlanmasına karar verdiğini, bir hafta vadeli repo faizinin 1 Haziran itibarıyla TCMB politika faizi olarak mevcut yüzde 16.50'ye eşitleneceğini açıkladı.
TCMB'den "Para Politikası Operasyonel Çerçevesine İlişkin Basın Duyurusu" başlığı ile yapılan yazılı açıklamada, "Para politikası operasyonel çerçevesine ilişkin sadeleşme sürecinin tamamlanmasına karar verilmiştir" denildi. Merkez Bankası'nın bu hamlesi sonrasında TL varlıklarda toparlanma hız kazandı.
TCMB'nin bu hamle ile kredibilitesini artırdığı konusunda hemfikir olan ekonomistler, sadeleştirme adımını şu şekilde değerlendirdi:
Kanlı: TCMB, politika faizini de artırabileceğini gösterdi
QNB Finans Yatırım'dan Baş Ekonomist Burak Kanlı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) bugünkü adımını, piyasalar ve TL için olumlu bir hamle olarak değerlendirdi.
Kanlı, TCMB Başkanı Murat Çetinkaya'nın dün akşamki buluşmada bugünkü adımın sinyalini aslında açık bir biçimde verdiğine işaret ederek, "Bu çok önemli bir hamle. Sadece para politikası çerçevesini sade ve anlaşılır kılmakla kalmıyor, aynı zamanda TCMB piyasalara resmi politika faizini de artırabileceğini gösterdi ve son dönemde kaybettiği kredibiliteyi kazanma yolunda önemli bir adım atmış oldu." diye konuştu.
Tokalı: TL varlıklarda toparlanma hız kazanabilir
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı ise, TCMB'nin geleneksel çerçevede sıkı duruşa geçmesinin finansal istikrarın tekrar sağlanmasında destekleyici olacağını kaydetti.
Tokalı, para politikasında sadeleşmenin nihai adımının gerçekleştiğinin görüldüğünü vurgulayarak, "Politika faizi, bir haftalık repo ihale faiz oranı olarak netleşirken faiz koridorunun da yüzde 15-18 bandında simetrik hale getirildiğini izliyoruz. Böylece, bir haftalık repo ihale faiz oranı yüzde 8'den yüzde 16.5'e yükseliyor." diye konuştu.
Tokalı, "Küresel normalleşme eğiliminde hem dünya merkez bankaları hem de piyasalar tarafından hemfikir olduğu mevcut konjonktürde, TCMB'nin de geleneksel çerçevede sıkı duruşa geçmesinin finansal istikrarın tekrar sağlanmasında destekleyici olacağını düşünüyoruz." diye konuştu.
Tokalı, maliye politikasında da 'mali kural'ın örtük şekilde de olsa uygulanmaya başlanmasının da eşlik etmesi durumunda, TL varlıklarına yönelik toparlanma sürecinin hız kazanabileceğini belirtti.
Erkan: Merkez proaktif bir duruş sergilemiş oldu
Merkez Bankası'nın bu adımının piyasalara olumlu yansıdığını ifade eden GCM Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan ise, kurun 4,60 bandının altına doğru gerilediğini belirterek, "Merkez Bankası, geleneksel bir para politikası aracı olmayan GLP kullanımını bırakarak iletişimini netleştirdi ve daha öngörülebilir oldu. Eskiden 7.25 - 8 - 9.25 olan faiz koridoru 15 - 16.5 - 18'e yükseltildi. Mevcut sıkı duruşun resmileştirilmesiyle, Merkez Bankası'nın bağımsız politika adımları attığına dair de güven tesis açısından önemli… Merkez Bankası bu adımını 7 Haziran'ı beklemeden attığı için de proaktif bir duruş sergilemiş oldu. Bundan sonra hedef enflasyonla mücadele ve bu alanda da reformist bir ekonomi yönetimiyle konsensüs içinde proaktif hareketler olmalıdır."
Altınsaç: TCMB'nin kararı tam anlamıyla sadeleşme değil
Actus Portföy Araştırma Direktörü Öztok Altınsaç ise TCMB'nin bugün aldığı kararı, tam anlamıyla sadeleşme olmasa da TL'yi kontrol açısından olumlu bir adım olarak değerlendirdi. Altınsaç, uygulamaya tam sadeleşmeden ziyade normalleşme denilebileceğini belirtti. Öztok Altınsaç, GLP kullanımının bırakıldığına değinerek, "Haftalık fonlamaya dönülüyor ki o da %16,50. Koridor üst bant ise yüzde 18,00 oluyor. Yani TCMB istediği an sadece gecelikten fonluyorum bugün deyip yüzde 18,00'den de verebilir. TL'yi kontrol açısından olumlu bir adım bu, tam anlamıyla sadeleşme olmasa da."
