• BIST 9796.54
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 22 °C

Ersin Özince: İstanbul Borsası, büyük şirketleri taşıyamıyor

Ersin Özince: İstanbul Borsası, büyük şirketleri taşıyamıyor
İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Özince, "Bankacılık açısından Irak, Suriye ve Mısır ile iyi ilişkileri eskisi kadar rahat göremiyoruz. Bizi, gereğinin çok üstünde sert tavırlarla değerlendiriyorlar. Bizim gibi büyük şirketleri İstanbul Borsası taşıyamıy

İzmir’de işadamlarına seslenen İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, kendisini yöneltilen bir soru üzerine, öz sermayenin ceylan yürekli olduğunu, işine gelmediğinde kaçmasının doğal olduğunu belirterek, Borsa İstanbul’un artık büyük şirketleri taşıyamadığını ifade etti.

Ege Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ESİAD) konuğu olan Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince’ye, Tarihi Havagazı Fabrikası’ndaki toplantının soru cevap bölümünde, bir dinleyicinin, Koç ve Sabancı holdinglerin 600 milyon dolarlık hisse satma kararı aldığını hatırlatarak, “Tedbirlenme ihtiyacı olarak servet transferi acaba hızlanıyor mu? 1-2 yılda İş Bankası’nın hisse yapısının aynen kalacağını düşünüyor musunuz?” şeklindeki soruyu yanıtlarken, şu ifadeleri kullandı: “ Bir söz vardır; ‘Sermaye ceylan yüreklidir, sıçrar, işine gelmediğinde kaçar’. Zaten adına ne dersen deyin sermayenin toprağa gömülme ihtiyacı da biraz bunu çağrıştırıyor. Şimdi biz neden bu kadar sevdik toprağı. En azından tapusu var. Bir de güzel imar imkanları yakalanabiliyor. Ama netice itibariyle hayat da hep böyle toprağa koyarak geçmez. Şişecam cirosunun yarısını yurtdışındaki şirketlerinden sağlıyor ve hepsi de burada konsolide oluyor. Ama size de o zaman buna göre borsa lazım, buna göre kurallar lazım. Akaryakıt kaçakçısını getirirsen şirketin başına, kimse getirmez para. 
Zaten global dünyada gitmeye mecbursun, gitmezsen yok olursun.”

İş Bankası’nın genel merkezinin Ankara’dan İstanbul’a taşınması sırasında da eleştirildiklerini hatırlatan Özince, “ Gidilmesi o kadar kolay bir şey ki. İş Bankası’nın Ankara’dan İstanbul’a taşınmasında, biri çıkıp dedi; ‘Atatürk’ün Ankara’sından Atatürk’ün bankasını götüremezsin’. Ben de dedim ki; ‘inşallah bir gün Avrupa’nın ortasına dikerler çıtayı. Yani şişecam, Koç, Sabancı global şirketler olduysa ki başka şirketlerimiz de var, bu bizim kazanımımızdır. Ama kıçında Türk bayrağı dalgalandırabiliyor muyuz. Hem de öyle zorla değil, gönülle. Bunun yüzdüğü, ya da yarın alınacağı havuz; borsa ihtiyaçlarına yeterli mi değil mi? En büyük sıkıntılardan biri de, bizim gibi büyük şirketleri, neyse adı şimdi; İstanbul Borsası taşıyamıyor. Ayrıca da insanların bir takım angsiyeteleri varsa ki benim var; sadece kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk bile yetiyor angsiyete yaşamama. Gece rüyasını bile görüyorum. Ama mücadale devam ediyor” diye konuştu.

Komşu ülkeler, Türk bankacılık sektörüne gereğinden fazla sert tavırlı

Özince, Türkiye’nin komşusu ülkelerle ilişkilerinin düzelip düzelmeyeceğini konusundaki öngörülerinin sorulması üzerine ise; şu yanıtı verdi: “ Türkiye’nin komşuları ile ilişkilerinin kısa sürede düzelmesi bir yana siyaseten de bazı engellemelerle karşılaşılmasının söz konusu olabileceğini düşünüyorum. Biz kurumsal tavır olarak tercih edilmeyen parntner durumuna geldik. Bu kurumsal tavır sadece devletimizle, siyasetimizle ilgili değil. Benim algım şu; bundan 6-7 yıl önce Kuzey Irak’ta İş Bankası’nın şubesini açmak için gittim. Büyük de bir hüsnü kabul(ilgi) vardı. Erbil’deki ışıl ışık şube çok kısa sürede Diyarbakır’daki şubesinin önüne geçecek miktarlarda krediler verecekti. Ancak Bağdat yönetimi bu düşüncede değildi. Yani Birleşmiş Milletler üyesi olan Irak devleti, Surie, Mısır, bankacılık açısından biz bunlarla iyi ilişkileri eskisi kadar rahat göremeyeceğiz. Bizi çok sık, gereğinin çok üstünden sert tavırlarla değerlendiriyorlar. Benzer durum, malum olaydan sonra Rusya ile de yaşandı. Maalesef, son genel seçimlerinden sonra Bulgaristan’la da yaşanıyor. Bizim içinde bulunduğumuz coğrafyada medeniyetler çatışması bizi çok sıkıntılı konulara empoze ediyor. Acaba, bu coğrafyada ne zaman muktedir iktidarlar oluşacak ki muhatap alıp konuşacaksın. Bu ülkelerle ilişkileri nasıl çözeriz üzerinde durup, bu ülkelere kredi programları ile gidilmeli” diye konuştu.

Özince, Türkiye’nin sürdürdüğü politikalarla bölgesinde bir HUP olmasının mümkün olmadığını vurgulayarak, ama Türk işadamının da çok dayanıklı olduğunu vurgulayarak, ilişkileri düzeltmenin yine işadamlarına düştüğünü ifade etti.

"Sermaye piyasasının adının hiç konuşulmadığı bir ülkedeyiz”

İzmir Ticaret Borsası'nın Chicago Exchance'den 7-8 sene daha kıdemli olduğunu açıklayan Özince, "Ama bu üstünlüğe rağmen yasak geldi ve Vadeli İşlemler Borsası (VOB) İstanbul'a gitti. İTB daha eski ama incir, üzüm Hamburg Borsası yerine İzmir Ticaret Borsası’nda fiyatlanabilir miydi? Bu konuda bir stratejimiz var mı? Talabimiz var mı? Kapitalist sistemi şöyle böyle ilintili olan insanların sermaye piyasasını, bankacılık piyasasını bu iki temel unsuru çalışması lazım. Ama sermaye piyasasının adının hiç konuşulmadığı bir ülkedeyiz. Sermaye piyasası hisse senedi borsasından ibaret değil. Ekonomi için öncelikle güven ve yarınları öngörebilmek lazım. Avrupa Birliği'ne gireceğiz diyorduk şimdi 'ister alsınlar ister almasınlar' deniyor. O zaman biz yıllardır boşuna mı AB'ye girmek için uğraştık?" dedi.

“Türkiye’nin global bir politikasının olması şart”

Özince, dünya ekonomisinin hızla el değiştirirken, Türkiye'nin bu değişimde yer alabilmesi için bir stratejisinin olması gerektiğine vurgu yaparak, “İzmir Türk Koleji'nde okurken bile ekonomi ağırlıklı yayınları tercih ederdim. Gazete okuyacaksam, DÜNYA Gazetesi, Financial Times okurum. En güzel analizleri DÜNYA Gazetesi’nde okuyorum. Geçtiğimiz günlerde Financial Times gazetesinde dünya ekonomisinin el değiştireceği yazıyordu. Ama asıl sorun biz Türkiye olarak bunun neresindeyiz. Öncelikle global bir politikanız mutlaka olmalı. Bu politikanın sadece devlette olması gerekmiyor. Hepimizin yani her şirketin global bir politikası ve stratejisi olmalı" diye konuştu. Ekonomi için toplumsal mutabakat sağlanması gerektiğini de sözlerine ekleyen Özince, "Bunun için de sürdürülebilir bir strateji şart. Ama bunu dünyayı anlayan politikalarla belirleyebiliriz" ifadelerini kullandı.

ESİAD Başkanı Fadıl Sivri: Belirsizlik ve endişe artıyor

ESİAD Başkanı Fadıl Sivri ise ekonomide bir çok parametrenin çok hızlı değişmesiyle belirsizliğin ve endişelerin de artmaya başladığını söyledi. İç ve dış olayların gündeme etkisinin devam ettiğini belirten Başkan Sivri, "Böylesi bir ortamda hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, sosyal yapının rayına oturması adına gereken reformlar eskisinden daha hızlı yapılmalı. OHAL ise öncelikle bölgesel bazda uygulanıp ardından da tamamen kaldırılmalı" dedi.

Bu haber toplam 1718 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Benzine indirim geldi28 Nisan 2020 Salı 01:43
  • Akaryakıta zam yolda24 Nisan 2020 Cuma 08:56
  • Benzin ve motorine büyük indirim22 Nisan 2020 Çarşamba 09:11
  • Petrol piyasası çöktü21 Nisan 2020 Salı 01:57
  • Benzin fiyatlarına indirim geliyor21 Nisan 2020 Salı 01:12
  • E-Ticaret yüzde 200 arttı20 Nisan 2020 Pazartesi 10:07
  • Araçtan inmeden BP Taşıtmatik ile akaryakıt temini17 Nisan 2020 Cuma 21:19
  • Mazota indirim geldi.. Gece yarısı ikisi de zamlanacak17 Nisan 2020 Cuma 15:44
  • Salgından en az gıda sektörü etkilendi10 Nisan 2020 Cuma 14:47
  • Sabiha Gökçen’in terminal yatırımı bir yıl ertelendi09 Nisan 2020 Perşembe 06:30
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Ulaşım Online | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0212 293 75 48-32 | Faks : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim