DD Değişim Dinamikleri Yönetim Merkezi, iş dünyasının temelini oluşturan aile şirketlerinin büyüme ve kurumsallaşma süreçlerinde yaşadığı zorlukları bilimsel bir bakış açısıyla ele almak, bu sürecin yönetilmesine ilişkin çözümler geliştirmek üzere iş dünyası ve akademisyenleri düzenlediği panelde bir araya getirdi.
Panelin açılış konuşmasını yapan Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftçi, iş dünyasının kurumsallaşıp, büyüyemediği bir ortamda ülkenin büyümesinin mümkün olmadığını söyledi. Teknolojik gelişmelerin şirketleri zorunlu olarak değişime yönlendirdiğini ifade eden Çiftçi, bakanlık olarak şirketlerin kurumsallaşmasına özel önem verdiklerini, KOBİ'lerin ekonomideki payının artmasının ancak bu şekilde mümkün olabileceğini kaydetti. "Bir aile şirketini ayakta tutmak en zor yönetim işidir" diyen Çiftçi, şöyle konuştu: "Birçok ülkede şirketlerin yüzde 70'i aile şirketi. En eski aile şirketi Japonya'da kurulmuş ve bugün yönetimi 46'ncı nesilde. Bizde ise dördüncü nesle geçebilen şirketlerin oranı sadece yüzde 3."
DD Genel Müdürü Ahmet Nedim Erdemir de, aile şirketlerinin kurumsallaşma noktasında yaşadıkları sıkıntılara dikkati çekerek, "Aile şirketleri kurumsallaşma sürecinin getirdiği veya getireceği zorluklardan kaçınıp bu süreç içinde yer almaktan uzak duruyorlar. Bunun sonucu olarak büyüyemeyen şirket küçülmeye gidiyor." dedi.
Kurumsallaşma ve değişim süreçlerini yönetmenin işletmelerin en büyük zorluğu olduğunu ifade eden TÜBA Başkanı Ahmet Cevat Acar, işletmelerin yüzde 98 kadarının KOBİ, bunların yüzde 95 kadarının ise aile şirketi olduğu bilgisini verdi. Acar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Aile işletmelerinde en önemli sorun aile ilişkisi ile iş ilişkisi ayrımının yapılamaması, kişilerin ailedeki rollerinin işlerine taşınması. Aile şirketlerinin yüzde 90'ı 3'üncü kuşağı göremiyor. Bu süreçlerin profesyonel yardım alarak yönetilmesi gerekiyor."
Eski İTO Başkanı Murat Yalçıntaş ise, 3'üncü nesil bir aile şirketinin başında olduğunu belirterek, geçiş süreçlerinde büyük sancılar çektiklerini, aile ve şirketin bu süreçte yıprandığını söyledi. Kendilerinin istisna olmadığını kaydeden Yalçıntaş, hemen her aile şirketinde benzer sorunların yaşandığını ve bunun ekonomiye zarar verdiğini anlattı. Yalçıntaş, "Aile işletmeleri sermayenin tabana yayılmasını ve esneklik sağlar. Diğer taraftan bu işletmeler kurumsallaşamadıkları durumda yok olma tehdidi ile karşı karşıya kalıyorlar. Ekonomik kalkınma için adım atması gereken hep devletmiş gibi düşünülür ancak devlet dışında şirketler de bu hedef doğrultusunda verimli ve rekabetçi olmak durumundalar." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Muhammed KAFADAR / DÜNYA
