Kuzeybatı Avrupa'nın enerji limanı olarak adlandırılan Hollanda'daki Eemshaven Elektrik Üretim Tesisi'nin Operasyon Müdürü Marinus Tabak, santralin tanıtım toplantısında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Hollanda'daki en büyük rüzgar enerjisi santralinin, tesisin içinde yer aldığını söyledi.
Rüzgar enerjisinin sürdürülebilir olmaması nedeniyle yeni nesil termik santral teknolojisine yatırım yaptıklarını ifade eden Tabak, böylece rüzgar santralini termik santrallerle destekleyerek enerji arzını sürdürülebilir hale getirdiklerini aktardı.
Tabak, Hollanda'nın elektrik ihtiyacının yüzde 30'undan fazlasının Eemshaven tesisinden karşılandığını ve tesis bünyesindeki termik santralin yüzde 46 verimlilikle Avrupa'nın en verimli santrali olduğunu anlattı.
"AB kriterlerinin altına inebilmeyi başardık"
Rüzgar tesislerinin çalıştığı zamanın yalnızca 3'te 1'inde tam kapasiteye ulaşabildiğine dikkati çeken Tabak, şöyle konuştu:
"Rüzgar olmadığında da elektriğe ihtiyacımız var. Bu yüzden ileri filtreleme teknolojileriyle donatılan termik santralleri kurduk. Böylece kükürtdioksit salımını neredeyse sıfırladık, diğer salımlarda da AB kriterlerinin altına inebilmeyi başardık. Bin 600 megavat gücündeki bu santralde yakıt olarak hem toz kömür hem de biyokütle kullanabiliyor. 2 buçuk milyon haneye elektrik sağlayabiliyoruz. Karbondioksit yakalama teknolojisi sayesinde elektrostatik olarak filtrelediğimiz külleri depoluyoruz. Buradan elde edilen küller kamyonlarla taşınarak asfalt yol ve binaların duvar malzemesi yapımında kullanılıyor. Son 20 yılda geliştirilen bu filtreleme teknolojileriyle sülfürdioksit ve diğer çevreye zararlı gazların salımında büyük aşama kaydettik."
Filtreleme teknolojisine 1 milyar avro
Tabak, karbon salımını azaltmak için eski ve düşük verimli termik santralleri kapattıklarını ve 2015'te bu yüksek verimli santrali devreye aldıklarını belirterek, "Bu termik santrale yapılan 3 milyar avroluk yatırımın 1 milyar avrosunu filtreleme ve temizleme için kurulan sisteme ayırdık." dedi.
Doğalgazda Rusya'ya bağımlılığı azaltmak için yerli kaynaklarda ileri teknoloji sistemlerin kullanıldığını ifade eden Tabak, "Santraldeki soğutmayı Kuzey Denizi'nden sağlanan suyla sağlıyoruz. Gerek denizden alınan gerek de geri verilen suda balık ölümlerine neden olmamak için özel bir sistem kullanıyoruz. Ayrıca böyle büyük bir tesiste bu devasa sistemin işletilmesi için normalde bin kişilik ekibin çalışması gerekir. Ancak biz Siemens'ten alınan IT sistemi ile tüm işleyişi 12 kişi ile sürdürülebiliyoruz." diye konuştu.
