Yalova Ro-Ro Termineli yatırımıyla aynı anda üç gemiye hizmet verecek altyapıyı oluşturacaklarını söyleyen Murat Kavrar, “Enerji maliyetleri ve çevresel etkiyi azaltmak için gerçekleştireceğimiz projelerle toplam 25 milyon euroluk bir yatırım planlıyoruz” dedi.
Son dönemde odaklandıkları önemli yatırımlardan birinin Yalova Ro-Ro Termineli olduğunu belirten Ekol Lojistik Türkiye Ülke Müdürü Murat Kavrar, “İkinci etapla beraber terminalimize yaklaşık 50 bin metrekare park alanı ekleyerek, aynı anda üç gemiye hizmet verecek kapasiteye ulaşacağız. İlerleyen yıllarda enerji maliyetleri ve çevresel etkiyi azaltmak için sahil bağlantısı, terminal vinci gibi yatırımları yapacağız. Bu yatırımların tutarının 25 milyon euroyu bulacağını öngörüyoruz” ifadesini kullandı.
Yalova Ro-Ro Termineli’nin şu anda 80 bin metrekare oturum alanına sahip olduğunu açıklayan Murat Kavrar, 500 treyler kapasiteli inşa edilen terminalin konumu itibariyle Türkiye’de gelişime açık tek Ro-Ro terminali olduğuna dikkat çekti.
Müşterilerinin farklı ihtiyaç ve beklentilerine cevap verecek yatırımlarının sürdüğünü anlatan Murat Kavrar, bu kapsamda kontrat lojistiğine yönelik yatırım yaptıklarını açıkladı. Kontrat loistiği yatırımları kapsamında 2018’in ikinci yarısında 220 bin metrekarelik alana sahip tesisleri Lotus’u hizmete açtıkları bilgisini veren Kavrar, Türkiye’nin tek çatı altındaki en büyük kapalı alanına sahip LEED sertifikalı bu tesisin, tasarım ve kullanılan teknoloji bakımından da birçok ilki barındırdığını vurguladı.
Lotus tesisi sayesinde kontrat lojistiğinde yüzde 30 büyüme öngörüyor
2018 yılını 710 milyon euro ciro ile tamamladıklarını ve cironun büyük kısmını karayolu taşımacılığından elde ettiklerini söyleyen Murat Kavrar, “Sanayi ve ticaret sektörleri ile dış ticaretteki gelişmeler paralelinde bu sene de 2018’e benzer oranlarda büyüme öngürüyoruz. Ciromuzun yaklaşık yüzde 20’sini yurtdışındaki Ekol şirketlerinden elde etmeyi hedefliyoruz. Kontrat lojistiği iş kolumuzda da geçen yıl açtığımız 220 bin metrekarelik yatırımımız Lotus sayesinde büyümemizin yüzde 30 civarında olacağını öngörüyoruz” şeklinde konuştu.
Ekol olarak 1 milyon metrekarenin üzerindeki dağıtım merkezi, intermodal taşımacılığa olanak tanıyan iki Ro-Ro gemisi, haftada 48 sefer yapan blok trenleri, 5 bin 500 araçlık filo ve sahip oldukları yüksek teknolojiler ile entegre, esnek ve etkin lojistik çözümler sunduklarını kaydeden Murat Kavrar, kendi tesisleriyle Türkiye’nin yanı sıra Almanya, İtalya, Yunanistan, Fransa, Ukrayna, Bosna Hersek, Romanya, Macaristan, İspanya, Polonya, Çekya, Bulgaristan, Slovenya ve İsveç’te 85 lokasyonda bulunduklarını söyledi.
Kavrar, aynı zamanda 150 ülkede, yaklaşık 900 lokasyonda bulunan acente ağı ile müşterilerine çözümler ürettiklerini aktardı.
5 bin 500 araçlık öz mal filosuyla Avrupa’nın önde gelen lojistik sağlayıcıları arasında yer aldıklarını belirten Kavrar, “Geçen yıl Mercedes’ten 150 adet Actross çekiciyi teslim aldık. Bu, uzun vadede bin adetlik çekici siparişlerimizin ilk bölümünü oluşturuyor. İki yıl içinde 10 bin aracın üzerine çıkarak, Avrupa’da lider olmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Öte yandan 2020’ye kadar depo alanını 1.5 milyon metrekarenin üzerine çıkarmak istediklerini de söyleyen Kavrar, bilgi işlem ekiplerinin geliştirdiği yazılımların getirdiği esneklikle müşteri ihtiyaçlarına hızlı cevap verebildiklerini, depolarında kullandıkları otomasyon teknolojileriyle de hata oranını en aza indirirken, portal uygulamalarıyla müşteriye gerçek zamanlı bilgi akışı sağladıklarını vurguladı. Kavrar, elbiselerin el değmeden depolandığı, araca el değmeden yüklendiği bir yapıya sahip olduklarına dikkat çekti.
Kendi kendine karar verebilen teknolojiye yatırımlar yapıyor
Her sektörün lojistik ihtiyacının farklı olduğunun bilinciyle çalışmalarına devam ettiklerini söyleyen Murat Kavrar, network ve ekipmana yatırım yaptıklarını aktardı.
Teknoloji ve Ar-Ge yatırımları sayesinde hizmet kalitelerini sürekli artırdıklarını belirten Kavrar, şöyle konuştu:
“Teknoloji yatırımları bizim en çok üzerinde durduğumuz konulardan birisi. Teknolojide sektörümüzün öncüsü olmaya devam ederken Endüstri 4.0 dönüşümünü başlattık. Lojistik 4.0, artık dünyada Ekol adına tescillenmiş bir kavram. Sektörümüzde birçok konuda olduğu gibi Endüstri 4.0’ın da öncüsü olduk. Otomasyon sistemlerini sektörümüze uygulamış bir markayız. Endüstri 4.0 gelişmelerinin ışığında Ekol’de, nesnelerin algılanabilir hale getirilmesiyle elde edilen verileri anlamlı bilgilere dönüştürüyor, sensörlerden aldığı verilerle kendi kendine karar verebilen teknolojilere yönelik çalışmalar yapıyor ve pilot uygulamalar gerçekleştiriyoruz.”