Taşımacılar açısından kötü bir yılı geride bırakıp, 2010 yılında umuda yolculuk yapmak isterken 1 Ocak 2010 sabahı yüksek petrol zammı ile uyandık. Futbol deyimi ile; Belli ki hükümet 2010 yılının bütçesinde işçiye emekliye yapacağı zamları da başta petrol olmak üzere dolaylı vergiler ile denkleştirecek.
1 Ocak 2010 günü her otobüs yıla aylık 3.000 TL zarar ile başladı. Bu kamyoncu için 2.000 TL, taksici için 400 TL, taşıtların motor hacimlerine göre 400 TL’den 4.000 TL’ye kadar zarar ile yıla başladılar.
Kısacası; tüm taşımacıların 2010 umutları daha ilk günde suya düştü. Dünyada petrol fiyatları 80 dolar seviyesinde seyrediyor. Belli ki petrol fiyatları 100 dolara doğru gidecek. Buda akaryakıtın pompa fiyatlarının 3 TL ile 4 TL arasında seyredeceğini gösteriyor.
Diğer taraftan havayollarında bu artışlardan etkilenme oranı çok düşük. Çünkü vergisiz akaryakıt kullanıyorlar. Otobüsçüler için zamlar petrol ile sınırlı değil. Otogar çıkış fiyatları faiş ölçüde arttırılıyor. Otoyol, köprü, feribot ücretleri de aynı şekilde.
Uçakların böyle bir derdi yok!..
Adalet bunun neresinde?
Nasıl kalınacak bu sektörler?
2009 yılında pazar yüzde 15 daraldı.
Uçaklar ile bu daralma yüzde 30’ları buldu.
HİÇBİR DEĞER ÜRETMİYORUZ
Daralan pazarda elin taşı ile elin kuşunu vuranlara bir şey olmaz. Ne olduysa otobüsçülere oldu. Ölçüsüz ve yıkıcı rekabet tüm sektörlere azgın bir şekilde devam ediyor. Verimsizlik hat safhada… İthal ettiğimiz petrolü yüksek vergilere rağmen hoyratça kullanmaya devam ediyoruz. Tükettiğimiz değerlerden ülke adına, millet adına ve kendi adımıza hiçbir değer üretemiyoruz.
Varlıklarımızı yitiriyoruz, taşımada güvenliği ve kaliteyi yitiriyoruz. Bindiğimiz dalları kesiyoruz. Kimsenin umurunda değil. Birlik olamıyoruz, beraberlik olamıyoruz, akıl kullanamıyoruz. Dolayısıyla çıkış yolu bulamıyoruz. 2010 yılını bütün olarak düşündüğümüzde; kışı rekabetle geçiyor, bahar ayları genelde durgun geçer. Yazın ortası Ramazan, çok kısa bir yüksek sezon, hafta arası uçakların, hafta sonları ne bulursak onu taşıyacağız. Görünen köy kılavuz istemez. 2010 yılı şimdiden kayıp yıldır.
Bu şartları fırsata dönüştürmek mümkün!.. Şartlar birlikte hareket etmeye davetiye çıkartıyor.
Petrol yukarı, taşıma ücretleri aşağıya, gelirler devamlı azalıyor. Otobüsçünün cebinden ağalık yapma dönemi bitiyor.
Servisler, terminaller birleşecek, otogar ucuzlatılacak, akıllı sistemler kullanarak komisyon giderleri azaltılacak. Şimdiye kadar söylem zamanıydı şimdi eylem zamanı. Başkada çare yok. Her şeye rağmen iyi bir yıl dileklerimle
Mustafa Yıldırım
TOF Genel Başkanı www.ulasimgazetesi.com
