Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu 1. Seçimli Olağanüstü Genel Kurulu 12 Eylül Cumartesi günü Ankara’da gerçekleştirilecek. Federasyon Başkanlığına aday isimlerden birisi de, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi üyesi ve uzun yıllardır sualtı-su üstü birçok spor etkinliğinde -birçoğu da gönüllülük esasına dayalı- görevler üstlenen Cafer Levent Karataş.
Karataş, çalışma arkadaşlarıyla birlikte önümüzdeki sene yapılacak olan olağan Genel Kurula kadar göreve talip olduklarını açıklayarak, “Bu görevi başaracak hem tecrübe hem potansiyel hem de kararlılığa sahip olduğumuza inanıyorum. Sorunları çok iyi biliyorum, kucaklayıcı bir başkan ve yönetim olmak istiyoruz” dedi.
'İLK KEZ OLAĞANÜSTÜ TOPLANIYORUZ'
Aktif, etkili ve su altı dünyasına yön veren bir yönetim olmayı hedeflediklerini belirten Karataş, federasyonun kurulduğu günden bu yana ilk kez bir olağanüstü genel kurul toplantısına tanıklık etmekte olduğunu ifade etti. Karataş göreve geldiği takdirde öncelikli olarak son bir kaç yıldır yapılmayan malzeme yardımlarının istisnasız bütün kulüplerimize en kısa zamanda yapılmasını sağlayacağını belirtti.
'KUCAKLAYICI BİR BAŞKAN OLACAĞIM'
12 Eylül’de gerçekleşecek olan seçimde iki adaydan biri olan Levent Karataş “Çıtayı daha da yukarıya taşıyıp, başarı çizgisini daha da ileriye götürmek için buradayım. Herkese kapımız açık. Özellikle sualtı sporları ailesinin duayen isimlerinden, onların tecrübelerinden faydalanmak için hazır olduğumu ifade ettim.
Sualtı sporlarının sorunlarını çok iyi biliyorum. Ve sahip olduğum tecrübe ile onları çözmek için kararlar alacağım. Sualtı sporlarını daha da yaygınlaştırmak ve sevdirmek için çalışmalar yapacağız. Benim medyaya, kulüplere, camianın eski isimlerine herkese kapım açık. Kucaklayıcı bir başkan olmak istiyorum. Hepsini de en kısa sürede gerçeğe dönüştürmek için kolları sıvadım.” dedi.
'FEDERASYON KENDİ ÖDÜL SİSTEMİNİ KURACAK'
Dünya ve Avrupa şampiyonalarında dereceye giren sporculara, kulüplerine, antrenörlerine ve bu sporcuyu yetiştiren antrenörüne, kulübüne Federasyonun kendi ödül sistemini getireceklerini belirten Karataş şöyle devam etti:
“Antrenör, hakem ve sporcu kamplarımız uygun yer ve dönemlerde yapılacak, Yurtdışından eğitmenler getirip, gerekli durumlarda da hakem ve antrenörlerimizi yurt dışı seminerlere göndereceğiz.
Uluslararası hakem sayımızı arttıracağız. Önemli olan nasıl konuştuğumuzdan öte sualtı sporlarını nasıl idare ettiğimiz olacak çok yetenekli ve kaliteli yeni jenerasyon antrenörlerimiz var. Onların da en kısa süre içinde hem ülke hem de Avrupa çapında sivrileceklerine inanıyorum. Kendilerini de bu yönde destekleyeceğiz. Kulüplerimizin yurtdışındaki turnuvalara katılmalarını teşvik edilecek, ayrıca yurdumuzda uluslararası turnuvalar düzenlenecektir.
Yönetmelik ve yönergelerdeki karmaşalıklar kaldırılıp, yeni düzenlemeler yapılacaktır. En önemlisi Milli Takım seçim kriterleri sezon başında yayınlanacak, her kulüp ve sporcu bu kriterlerin bilincinde olarak yarışmalara hazırlanma şansına sahip olacaktır. Federasyona yakın olan değil hak eden milli formayı giyecektir”
'FEDERASYONUN KENDİNE AİT TESİSİ OLMALI, BUNA İMKAN VAR'
En önemli projelerinin Federasyonun kendine ait eğitim, kamp ve antrenman tesislerinin yapılması olduğunu ifade eden Karataş, “Bu konuda kamu kurum ve kuruluşlarıyla ön görüşmelere başlamış bulunmaktayız. Federasyonumuz böyle bir tesisi yapabilecek ekonomik güce sahiptir.
Gelirlerimizi bilançonun kar hanesine bol sıfırlı yazmayacağız. Federasyon holding değildir. Kar amacı gütmemelidir. Elde edilen gelirler spora, sporcuya, kulüplere ve projelere harcanacaktır” dedi.
'EN AZ BİR BRANŞIMIZI OLİMPİK YAPMAK İÇİN UĞRAŞACAĞIZ'
“Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin yönetim kadrolarında bulunan bir spor adamı olarak uluslararası ilişkilerimizi de kullanarak en az bir branşımızı Olimpik yapmak için güçlü bir çaba içerisinde olacağız. Çok yukarılara hedefler koydum Türk sualtı sporlarını çok ciddi başarılarla Avrupaya taşımak istiyorum” diye konuşan Karataş ayrıca, “Dalış sektörü; Eğitmeni, Dalış Merkezini, Malzemecileri, Ulaşım ve Turizm sektörünü yakından ilgilendiren önemli bir zincirdir.
Zor şartlar altında çalışan dalış merkezlerimizi baskı ve cezalar yıldırmaktadır. Senede 3-4 ay çalışıp, kazandığı ile ev geçindirip, tekne, malzeme bakımı yapıp vergi ödeyen dalış merkezlerinin üzerine bir de ceza korkusu salınmıştır. Gerekli düzenlemelerle ceza gerektiren durumların önüne geçilmesi sağlanacaktır.
Ayrıca, sporcularımızın başarıları da televizyonlarda ve gazetelerin baş sayfalarında yer alacaktır. Bu manada medya ile ilişkilerimizi gözden geçirip branşlarımızı tanıtmak için gerekli çalışmaları yürüteceğiz.”
