TCDD'den bazı basın organlarında çıkan "kurumun satılacağı" iddialarına ilişkin açıklama yapıldı.
Demiryolu sektörünün serbestleştirilmesinin 1 Mayıs 2013'te yürürlüğe giren "6461 Sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun" ile gerçekleştirildiği hatırlatılan açıklamada, böylelikle TCDD ile birlikte özel sektör demiryolu tren işletmelerinin de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı denetiminde rekabete dayalı olarak faaliyet göstermelerinin amaçlandığı kaydedildi.
Açıklamada, demiryolu ile yolcu taşımacılığının ticari olarak yapılmasının mümkün olmadığı hatlarda taşımacılığın sözleşmeyle "Kamu Hizmeti Yükümlülüğü" olarak yerine getirildiğini, bu hizmeti yürüten TCDD Taşımacılık AŞ'nin bu yıl sonunda kamu hizmeti yükümlülüğünün sona ereceğine dikkati çekildi.
Bu hizmetin 2021 itibarıyla açık ihale usulüyle ihale edileceği ve ihaleyi kazanan demiryolu tren işletmecisi tarafından yerine getirileceği kaydedildi.
Söz konusu kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte TCDD'den başka 2 özel sektör tren işletmecisinin de yük taşımacılığı yetkilendirmesini alarak faaliyetlerine başladığı, yolcu taşımacılığı için de özel sektör tren işletmeciliğine yönelik yetkilendirme işlemlerinin devam ettiği belirtildi.
Türkiye'de demiryolu işletmeciliğinin kaliteli, emniyetli, ekonomik sunulması amacıyla demiryolu altyapısına yapılan yatırımlara devam edileceği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Altyapı yatırımlarının yanında TCDD eliyle demiryolu taşımacılığı hizmetlerinin sürdürülmesi amacıyla yüksek hızlı tren setleri, elektrikli ve dizel setleri teminine yönelik yatırımlarımız da devam etmektedir. TCDD bünyesinde yolcu ve yük taşımacılığı faaliyetlerine son verilmesi veya TCDD'nin özelleştirilmesi gibi bir durum söz konusu değildir."