Türkiye'den ayrılan göçmenler için Midilli Adası'nın, Avrupa'daki 'en ulaşılabilir' yerlerden biri olduğunu belirten Galinos, AB ülkelerinin 'göçmen yükünü' paylaşması gerektiğini ifade edip, çözüm için düşündüğü formülü de Sputnik'e şöyle anlattı: ''AB'nin çözüm için Türkiye hükümeti ile koordineli bir biçimde çalışmalı. Göçmenlerin kayıt işlemleri Türkiye'de tamamlanmalı. Kayıt işlemleri sırasında insanların gitmek istedikleri ülkeleri belirtmesi sonrasında da Türkiye'den hava, deniz ya da tren yoluyla doğrudan istedikleri ülkelere gönderilmeli.''
'AB ORTAK BİR POLİTİKA BELİRLEYEMİYOR'
Diğer taraftan Midilli Adası'nda göçmenleri 'rahat ettirmek için' iki yeni barınak inşa ettiklerini belirten Galinos, AB'den gördükleri desteğin yeterli olup olmadığına dair soru karşısında da şunları söyledi: ''AB göçmen krizi karşısında ortak bir politika belirleyemiyor. Sürekli tartışıp sorular soruyorlar, ancak doğru yönde ilerlediklerine dair bir belirti göremiyorum.''
'GÖÇMEN KAÇAKÇILARININ ÖNÜ KESİLMELİ'
Bu arada AB'nin göçmen kaçakçılığını önlemek için de önlemler alması gerektiğini belirten Galinos, ''AB, göçmenler üzerinden para kazanan ve binlerce insanın Ege Denizi'nde boğulmasına neden olan insan kaçakçılarını durdurmaktan da sorumlu. Zira bunu yapmazsa, o zaman AB'nin de bu suçta payı olur'' ifadelerini kullandı.
'ALMANYA'NIN SINIRINI KAPATMASI KAFA KARIŞTIRIYOR'
Almanya'nın göçmen akını nedeniyle sınırlarını kapatmasını da 'kafa karıştıcı' bulduğunu ifade eden Spiros Galinos, şunları söyledi: ''(Almanya Başbakanı) Angela Merkel'in, sınırın açık kalması yönündeki ilk kararı doğruydu. Sınırı kapatmalarının nedenlerini bilmiyorum. Eğer sınırlarını gelen göçmenleri kentler arasında bölüştürmek için geçici olarak kapattıylarsa, bunu anlayabilirim. Zira Almanya'ya bir günde 800 bin göçmen giderse, bu çok büyük bir sorun olur.''
